bugün

fırat nehri

fırat nehrinin iki yakasında birbirine deliler gibi aşık iki genç otururmuş, akşam olduğunda esas kızımız gaz lambasını yakar beklemeye başlarmış, gaz lambasının ışığını gören esas oğlan fırat nehrinin akıntısına aldırmadan, yüzmeye başlar karşı kıyıya sevdiceğinin yanına gidermiş. o deli nehre, o acımasız dalgalara kafa tutar bunu hergün yaparmış sevdiceği için, yıllar geçmiş aşklarında azalma olmaya başlamış ve esas oğlan kızımıza "Senin gözünde leke mi var?" demiş. esas kızımız bu lekenin doğduğundan beri olduğunu artık kendisinde kusurlar bulmaya başladığını söylemiş. esas kızımız artık deli fıratı geçmeye çalışma azalan aşkımızla, geçemeyebilirsin demiş seni kaybetbek istemem!. ama esas oğlan dinlememiş, karşıya gitmek için nehre atlamış, bir daha haber alamamış kızımız, giderken mi yoksa ertesi gün geliştemi fırat nehrinin sevdiğini aldığını düşünmüş yıllarca ve hergün belki bu gün gelir diye gaz lambasıyla beklermiş fırat nehrinin kıyısında.
fırat nehri bana sevmeyi öğreten nehir, aşık olunduğunda gözün kör olmasını anlatan, aşkın bittiğinde de kendine gelmenin gerektiğini yaşatan nehir. son bir kez atlıyorum dalgaların arasına...