bugün

yesilcam filmlerinin guzel yanlari

samimiyet vardır en başta, oyunculukta yapılan küçük hatalar görülmez, kabul edilir.(silahla ateş ederken neden ileriye doğru bir el hareketi yapılsın yoksa)

mekanlar güzeldir sonra diskolar, lokaller, gece klüpleri, küçük balıkçı meyhaneleri... Hepsinde de birbirine saygılı insanlar vardır. - ki en saygısızı bile film sonunda imana gelir, iki yumruk yeter-

şimdinin kartondan yapılmış tostoparlak otomobilleri de yoktur, köşeli, geniş, yayla gibi derler ya öyle arabalar vardır. yeşilçamda zengin olan bir adamın yaptığı ikinci iştir bir otomobil almak. buick'ler, impala'lar sayesinde sevdiği kızı kırlara götürür esas oğlan.

aşkları da güzeldir yeşilçamın; şimdinin vıcık vıcık olmuş, hiç alaksız kişiler tarafından kalıplaştırlmış, kurallar koyulmuş aşkları da yoktur yeşilçamda. Basittir ve gerçektir; bir taraf diğerini mutlaka çok sever.

Kavga etmek vardır bir kere, artık kimse filmlerde kavga etmiyor yeşilçamdaki gibi. kötü niyetli biri varsa onda mutlaka bıçak vardır ve sadece en karanlık adamlarda silah vardır. Şimdilerde bıçaklar bile karşı tarafa fırlatılır oldu, silahtan hiç bahsetmiyorum bile...

O filmlerdeki din adamları bile bir farklıydı. Sanki onların dini artık yok da biz başka bir dine inanıyoruz. hoca, hocaydı o filmlerde. tacizci hocalar yoktu o zamanlarda. ılımlısı ılımsızı yoktu dinin.

Normaldir dünya değişiyor, yeni kurallar koyuluyor bir şekilde ayak uydurmak lazım sanırım...*