bugün

vahdette kesret kesrette vahdet

allah'i mevcud-u mechul unvaniyla bilen insan icin o bilmeyi, ki ehli ona marifet der, derinlestirmek, inancina dair kalbi tatmini artirip akli tatmine ulasmaya calismanin anahtari tefekkurdur. tefekkur ise enfuste baslar ve afakta devam eder. lakin enfusteki tefekkur daha cok tevhid etrafinda oldugundan buna ilk asamada muttali olmak zor oldugundan, kisi o tefekkurunu afaka yoneltir. afak ise her sayfasi belki her harfi ile bir kesretler mesheridir. o mesherde kesretler aleminde tefekkur eden zat, birbirinden farkli mahiyetlerin, hatta belki birbirine zit gorunen esya ve hadiselerin maverasinda hakikatin hakimiyetini gorur. birbirinden tamamen farkli gibi gorunen seylerin aslinda bir butune olan isaretini kavrar ki buna kesrette vahdeti gorme denir ve kalbi yolculukta bir makama isaret eder.

vahdette kesreti gorme ise, yine bir makam olmakla beraber, bir nevi halkin icinde hakkla beraber olmanin adidir. fakat burada kasddilen kesret aslinda ayri olarak bakmanin cok daha otesinde tamamen nazarini esyaya cevirmeden manay-i harfi lisaniyla o kesretleri yine vahdet adina okumaktir...