bugün

yatılı ilköğretim bölge okulu

yibo hüzün kokan yerdir. Çocuklar çok sakindir, durgundur. bu okulların kocaman bahçeleri olur, ama o bahçede oyunlar oynanmaz pek. genelde yalnız yalnız oturulur. Özlem vardır; terk edilmişlik duygusu, sevgi açlığı vardır. aileden uzakta okuyan yoksul çocuklar veya annesiz babasız çocuklar vardır.
orada hiç tanımadığın çocuklar eteklerinde koşuşur mesela. sana sarılıp seni çok sevdiklerini söylerler, ilk kez görmene rağmen. Keşke hiç gitmesen derler. gitmek zorundayım cevabını alınca, keşke gitmek zorunda olmasan derler. Babamı tanıyor musun diye sorarlar. gece onlar uyuduğu zaman üstlerini örterken; annem gibi ört, onun gibi öp derler. bir köpeğin anne dediğini iddia ederler. duymak istedikleri şeyleri bunu söyleyemeyecek bir canlıya yüklerler. kedilere sarılırlar sıkı sıkı. başka sarılacak kimseleri yok ki çünkü.
yatılı bölge okulu, şekerli çay demektir. o çayı demir bardaktan içmek zorunda olmak demektir. aynı zamanda ihtiyaçların karşılanmadığı, ödeneklerin nereye gittiğini sorgulamana sebep olandır yatılı bölge okulları.
insan bazen haline şükrediyor sözlük. Her yibo dönüşümde aynı şeyleri hissediyorum, aynı şeyleri düşüyorum.
demem o ki, bir yerlerde ufacık bir ilgiye hasret insanlar var. Azıcık duyarlı olun. Sadece kendi dertleriniz varmışçasına bencil yaşamayın. Başka insanların yüzünde tebessüm olmak için uğraşın. inanın bana, çok mutlu olacaksınız.