bugün

anlam

En geniş anlamda bir nesnenin anlamı, o nesnenin sözkonusu birey ya da grubun dene­yimiyle ilişkili olan tüm diğer nesnelerde ilişki­li olma konumudur. Sosyal bilimciler anlam konusundaki felsefi tartışmalarla bir miktar il­gilenmiş olsalar da, onların asıl katkıları anla­mın kültürel, psikolojik ve sosyal boyutlarını açıklığa kavuşturmak olmuştur.

Antropolojide anlam, daha çok ilkel toplum­ların incelenmesi dolayısıyla önem kazanmış­tır. Yabancı bir kültüre sahip bireylerin davra­nışları 'o kültürün' anlam sistemi bilinmeden, o bağlam tanınmadan mümkün değildir. Sos­yal psikologlar ise aynı şekilde belirli bir ola­yın anlamını o olayın içinde vuku bulduğu bağ­lamı tanımadan belirlemenin mümkün olma­dığını iddia ederler. Antropoloji kültür/toplu­mu bağlam olarak kabul ederken, sosyal psiko­loglar bireyi bağlam olarak benimserler. Sos­yolojide ise anlam, toplumsal ilişkilerde kulla­nılan sembollerin o toplum/kültür bütünü içindeki bireylere ne ifade ettiğiyle ilgili ola­rak kullanılır. Terimin ayrıca modern felsefe­de de temel bir yeri vardır.

Dil felsefesinde anlam, bir dönemde genel olarak kabul edildiği şekilde düşüncelerin bü­tünüdür. Bütün olarak cümleler olsun, mantıksal olarak bölünebilir cümle parçaları olsun dilbilimsel ifadelerin duyurduğu, yöneldiği ya da çağrıştırdığı şeye anlam denir. Bir cümle­nin anlamı, unsurlarının sahip olduğu anla­mın bir işlevidir. Bir ifadenin anlamı ise, onun söylem içindeki kullanımını belirleyen kural­lardır: Semantik kurallar onu (ifadeyi) nesne­lere, özelliklere, içinde bulunduğu durumlara bağlarken, cümlenin yapısıyla ilgili (sentaktik) kurallar onun diğer ifadelerle birleşme ihti­mallerini ve başka ifadelerle kurduğu mantık­sal ilişkileri belirler. Bir sözcüğün anlamını bil­mek, onun kullanım kurallarını bilmek demek­tir. Zira bir sözcüğün anlamı olması demek, onun bir konuşmacı grup içerisinde bir kural­lar kümesine uygun olarak kullanılan bir pratiği olması demektir. Bir sözcüğün, dünyadaki nesnelerle bağlantısını sağlayan kurallar yardı­mıyla anlamını tesbit etmek, bizzat bu nesne­lerin herhangi bir oyunun kurallarından daha fazla anlama sahip olduğu anlamına gelmez. Bununla birlikte, anlamın felsefesini yapan­lar, anlamları tesbit etmek yönünde ya anlam­lı sözcüklerin kendisine gönderildiği normal nesnelerle ya da özel olarak görevlendirilmiş alışılmışın dışındaki varlıklarla ilgili zamanla kökleşmiş bir eğilime sahiptirler. Normal nes­neyi ya da bir terimin anlamına göndermede bulunan nesneleri esas alanlar, bir adın taşıyı­cısının onun anlamı olmadığı olgusunu gör­mezden gelirler: Aynı anlama gelmeyen iki ay­rı ad, aynı taşıyıcıya sahip olabilir. Terimlerin anlamları oldukları öne sürülen normal dışı nesneler arasında, "evrenseller" ve "kavram­lar" gibi soyut varlıklar olduğu gibi, imajlar gi­bi salt zihni varlıklar da vardır.