bugün
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz46
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- kızların tipe bakmadığı gerçeği10
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- bir kadın nasıl tavlanır12
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi17
- anın görüntüsü12
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- en yaşlı özelliğiniz18
- hemşire kızlar nasıl oluyor24
- insana kendini kötü hissettiren şeyler9
- iğrenç bir his tarif et46
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks19
- aşkta yaş farkı önemli midir15
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek18
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- insanlar melek mi şeytan mı8
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız13
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- icardi190520
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- fake hesabım için nick önerileri9
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması8
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- ahirette sorulacak ilk soru8
tarihimizin kara lekelerinden biri olan soykırımdır.
tabi o zamanlar panter emel'ler falan olmadığı içün pek medyanın gündemine gelmemiştir bu olay.
neyse,
sadede gelecek olursak, önce "ulan istanbul'da maymun ne alaka" diye soracak pek çoğunuz evet.
ama malum osmanlı 3 kıtada hüküm süren, akdeniz'i bir türk gölü haline getirmiş, hint okyanusunda, atlas okyanusunda, kara kıta afrika kıyılarında yelken basan korsan ve gemicilere sahip bir koca devlet idi.
maymunlar da iş bu gemilerde vazifeli birer memurdular.
adeta bir miço gibi gemilerde çalıştırılır maymun mahlukatı, gemi direklerine çok kolay tırmanmalarından ötürü de verdikleri hizmetlerde yararlı olurlar vesselam.
tabi bu gemiler zaman zaman istanbul kıyılarına gelir, beraberinde getirdiği ganimetleri satar sonra yeni maceralara yelken basarlardı.
iş bu gemilerimiz tarafından getirilen ve pek bir talep gören "mal"(!) kalemlerinden biri de maymunlardı.
bizim coğrafyamıza yabancı olan bu mahlukatlar payitahtta büyük alakaya mazhar olmuşlardı.
gemicilerin getirdiği maymunlar köle pazarlarında kapış kapış satılıyordu.
derken yıllar içinde istanbul'da maymun mahlukatının nüfusu hızla arttı. esnafa, halka zararları dokunmaya başladı. maymunlar ile ilgili şikayetler gelmeye başladı.
işte bu şikayetler üzerine dönemin rumeli kazaskeri abdülkerim efendi bir tahkikat başlattı. kendisi de bir olaydan dolayı bu maymun mahlukatından muzdarip olan abdülkerim efendi, istanbul'da maymun varlığına son vermek amacındaydı.
bu maymun mahlukatına pek alaka gösteren guruplardan biri de istanbul'un özellikle dul kadınlarıydı.
rivayet olunanlara göre istanbul'un genç ama dul dilberleri bu maymunlar ile cinsel ilişki kuruyorlardı ve bu durum halkın ağzına sakız olmuş, dilden dile dolaşmaktaydı.
maymunlardan kaynaklanan bu tip şikayetler ve ahlaka mugayir bu durum üzerine abdülkerim efendi bir cuma günü fatih camii'nde verdiği vaazda ateşli bir konuşma yapar, maymunların verdiği zararlardan bahsederek, üzerine bir de
"kadınların bu maymunları fena işlerde kullandığını" anlatarak cemaati gaza getirir.
galeyana gelen cemaati müslimin derhal azapkapı ve galata'daki maymun tüccarlarını basar ve olaylar gelişir.
takip eden günlerde rivayet odur ki, istanbul'da dalında maymun asılı olmayan tek bir ağaç kalmaz...
abdülkerim efendi maymunları bizzat kendi elleri ile asar, hatta iri olanları için istanbul'da darağaçları kurulur.
iş bu katliamdan sonra da abdülkerim efendi "maymunkeş" lakabını alarak, "maymunkeş abdülkerim efendi" adını alır.
tabi o zamanlar panter emel'ler falan olmadığı içün pek medyanın gündemine gelmemiştir bu olay.
neyse,
sadede gelecek olursak, önce "ulan istanbul'da maymun ne alaka" diye soracak pek çoğunuz evet.
ama malum osmanlı 3 kıtada hüküm süren, akdeniz'i bir türk gölü haline getirmiş, hint okyanusunda, atlas okyanusunda, kara kıta afrika kıyılarında yelken basan korsan ve gemicilere sahip bir koca devlet idi.
maymunlar da iş bu gemilerde vazifeli birer memurdular.
adeta bir miço gibi gemilerde çalıştırılır maymun mahlukatı, gemi direklerine çok kolay tırmanmalarından ötürü de verdikleri hizmetlerde yararlı olurlar vesselam.
tabi bu gemiler zaman zaman istanbul kıyılarına gelir, beraberinde getirdiği ganimetleri satar sonra yeni maceralara yelken basarlardı.
iş bu gemilerimiz tarafından getirilen ve pek bir talep gören "mal"(!) kalemlerinden biri de maymunlardı.
bizim coğrafyamıza yabancı olan bu mahlukatlar payitahtta büyük alakaya mazhar olmuşlardı.
gemicilerin getirdiği maymunlar köle pazarlarında kapış kapış satılıyordu.
derken yıllar içinde istanbul'da maymun mahlukatının nüfusu hızla arttı. esnafa, halka zararları dokunmaya başladı. maymunlar ile ilgili şikayetler gelmeye başladı.
işte bu şikayetler üzerine dönemin rumeli kazaskeri abdülkerim efendi bir tahkikat başlattı. kendisi de bir olaydan dolayı bu maymun mahlukatından muzdarip olan abdülkerim efendi, istanbul'da maymun varlığına son vermek amacındaydı.
bu maymun mahlukatına pek alaka gösteren guruplardan biri de istanbul'un özellikle dul kadınlarıydı.
rivayet olunanlara göre istanbul'un genç ama dul dilberleri bu maymunlar ile cinsel ilişki kuruyorlardı ve bu durum halkın ağzına sakız olmuş, dilden dile dolaşmaktaydı.
maymunlardan kaynaklanan bu tip şikayetler ve ahlaka mugayir bu durum üzerine abdülkerim efendi bir cuma günü fatih camii'nde verdiği vaazda ateşli bir konuşma yapar, maymunların verdiği zararlardan bahsederek, üzerine bir de
"kadınların bu maymunları fena işlerde kullandığını" anlatarak cemaati gaza getirir.
galeyana gelen cemaati müslimin derhal azapkapı ve galata'daki maymun tüccarlarını basar ve olaylar gelişir.
takip eden günlerde rivayet odur ki, istanbul'da dalında maymun asılı olmayan tek bir ağaç kalmaz...
abdülkerim efendi maymunları bizzat kendi elleri ile asar, hatta iri olanları için istanbul'da darağaçları kurulur.
iş bu katliamdan sonra da abdülkerim efendi "maymunkeş" lakabını alarak, "maymunkeş abdülkerim efendi" adını alır.
güncel Önemli Başlıklar