bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

Sen beni ne zaman fark ettin bilmiyorum ama ben seni lacivert pantolonunun ustune lacivert gomlegini giydigin gun fark ettim. Ne cok yakismisti sana o renk. Arkadaslarim hoslandigim erkek tipini sordugunda hep "lacivertin yakistigi erkekler" cevabini verirdim de kimse anlamazdi. Sonra sana dikkatli baktim, baktim... sen benim erkek versiyonumdun resmen! Ayni mavi gozler, ayni beyaz tenin ustune koyu kahve sac rengi, ayni yuz sekli... ismin en sevdigim erkek ismi. Sen de gocmenmissin. evet bu bilgiyi seni stalklerken gordum. Uzun zaman sonra birini hic tanimadan ona cekiliyorum... eski kalp kirikligimin sahibiyle ayni grupta calisiyorsun, ikiniz de akrepsiniz, sanki yanlis kisiye deger verdigimi gosterir gibi. Artik birbirimize kacamak bakislar atmaktan, acaba bakiyor mu diye bakmaktan ama yanyana gelince gormemis gibi yapmaktan yorulmadik mi? Bu arada istemsizce kafami bilgisayardan kaldirdigim an senin de tesadufen gozluklerini takmis bir halde karsidan geciyor olmani cok seviyorum. Bu sefer evren bizim icin calisiyor olsun, ne olur.