bugün

yazarların polislerle yaşadığı anılar

Sene 1999 Rize'den sarp sınır kapısına gidiyorum o zamanlar Karadeniz duble yolu yok tabi, yol iki şerit virajlı ve sollama yapmaya müsait bir yol değil. Arhavi yi yeni geçmiştim önüme Alman plakalı bir transporter denk geldi onun önünde de 55 plakalı bir Ford 100 v vardı, Ford yolda resmen 8 çiziyordu adam büyük ihtimalle sarhoştu, yolda sekiz çizdiği için almancı onu sollayamıyordu baktım bu iş böyle olmayacak bi ara almancıyı sollayıp ikisinin arasına girdim öndeki sola kayıp sol şeride 1, 1,5 metre girip sonra yavaşça tekrar sağa giriyordu hareketleri senkronizeydi ben adamı iyice tahlil etmiştim karşı yönün boş olduğu bir anda
o tekrar sola çıkınca bende sol şeride çıktım ve sağa kaymasını bekledim o sağa girmeye başlayınca ben gaza asılıp sinek kaydı bir şekilde onu solladım ve gittim 5, 6 km gittikten sonra şu an karayolları kantarının olduğu yerde aynasızlar durdurdu beni.

- Merhaba iyi akşamlar ehliyet ve ruhsatı alabilirmiyim?
+ ''Niye alamayacaksın buyur'' dedim.
Evraklara baktı sonra bana dediki "arabanın camları siyah film bu yasak git şefi gör"
Baktım yolun ortasında bir polis var ama komiser falan değil ben tam onun yanına giderken almancı ve peşinden de sarhoş geldi almancının evraklarına baktı ve tamam gidebilirsin dedi ben de polise "abi onun camlarıda siyah onu bırakıyorsunda beni neden bırakmıyorsun dedim"

- o yabancı misafir sayılır sen boşver onu dedi
Neyse ben yoldaki polisle beraber ekip arabasına doğru geçtim ve o sırada diğer polis sarhoşu ekip arabasının yanına getirdi adam resmen kör kütüktü ve ayakta duramıyordu polis alkolmetreyi çıkardı ve şarhoşa;
- "bak anlaşalım 50 ye kadar senin üstü devletin" dedi.
Neyse adam üfledi sonra polis cihazı okumaya başladı sarhoşta;
- abi ardeşen de yemek yerken iki bira attım o kadar.
Polis "120, 130, 150 ohoo 210 ne iki birası amuha goyim küple içmişsin sen be abi" dedi sarhoşun ruhsatını aldı ve sen git arabanı az ileriye al ben oraya tır çekeceğim dedi.
Ben işi çaktım bizimle sarhoşun yanında pazarlığa girmek istemiyorlardı çünkü onu çok iyi ısıracaklardı.

Ee dedi bana ne yapacağız şimdi.
- abi dedim pazarcıyız biz otele para vermeyelim diye bu sıcakta arabada yatacağız yap bi güzellik.
Iyi tamam dedi devletin arabasına bi benzin parası atın gidin dedi.
Bende cebimden iki tane 1 milyonluk banknot çıkartıp aynasıza verdim
- "bu be amına goyim bunla benzin mi alınır" dedi.
Bende abi iki milyonluk koyarsın dedim ve o anda kapıya yüklenince aynasızın ayağı kapı ile
marşpiyerin arasına sıkıştı adam can havliyle havaya fırlayınca kafası tavana çarptı;
- "tamam burdan defolun gidin de nereye giderseniz gidin," dedi ve biz yolu yardık.

Ama eminim ki bizden o gece alamadıklarının acısını o sarhoştan misliyle çıkarmışlardır hoş bizde o sarhoşun yüzü suyu hürmetine yırttık ya paçayı neyse.

Bu da böyle bir anımdır.

Not. Polise rüşvet vermek hiç hoş bir şey değil ama ne yaparsın işte gariban zamanımızdı.