bugün

ben bu yazıyı ona yazdım

Sana söylemek istediğim anlatmak istediğim o kadar çok konu var ki...

Sana daha önce yazdım ve dedimki beynimin içinde büyük bir savaş var. Bir taraf karanlık bir taraf rengarenk. Kaybediyorum yıllardır karanlık tarafa yirmi küsür yıldır kaybediyorum. Yanındayken çoğu zaman rengarenk ordumla kutlama yapıyor gibi hissediyorum ama tek bir sözcüğünle savaş yeniden başlıyor beynimin içinde. Kafatasımın tam ortası uyuşuyor be kadın. Milyonlarca mermi atılıyor havan topları cabası. Yoruluyoruz rengarenk ile beraber ama nasıl oluyorsa karanlık bitmek tükenmek bilmeyen bir kudrete sahip.

Anlatamıyorum sana karanlıkta neler olduğunu. Sen rengarenk ordusunun en afilli kumandanı. Ama gel gelelim karşındaki düşmanı tanımıyorsun. Buna sebep her bakımdan ben oluyorum. Belki sana anlatsam üstünlüğü ele geçireceksin birkaç cepheyi şaşalı bir zaferle kapatıp geçeceksin ama anlatamıyorum. Yine zafer kazanman englleniyor. Ve inanır mısın yine buna sebep ben.

Yıllar oldu bu karanlığı anlatmıyorum kimseye kendi kendime bastırıyorum içimde, kafamın en derin noktalarında bu karanlığı en koyu biçimde kendi kendime yaşıyorum. Sana anlatsam ciddiye alır mısın ? inan bana bunu bile bilmiyorum. Karanlığın her noktama bulaşmış olması buna sebep.

Sen bazı zamanlar -belki karşındaki düşmanı bilmemenden- karanlığa güç veriyorsun. Rengarenk ordusunun en afilli kumandanı olmana rağmen bunu yapıyorsun. Buna sebep yine ben.

Çok olmadı. En son ne zaman göz yaşı döktüğünü öğrendim. Böylelikle karanlık ordusu en sağlam taruz girişimine imza attı. Rengarenk ordusu bir anda yarı yarıya kızıla boyandı kafamın içinde. Bir kaç sağlam kalesi düştü milyonlarca kayıp cabası. Bu soruyu bile isteye ben sordum. Milyonlarca kayba düşen kalelere ve en sevdiğim renk kızılın ilk defa kafamın içinde bu kadar çirkin, itici, üzücü ve kaybetmek anlamına gelecek şekilde görünmesinr sebep ben.

Ben de ağladım dedim sonra 2 yılı aşkın süre oldu. Bu sürede karanlık arttı, kazandığı cepheler arttı, kanımdaki alkol arttı, oksijen yerine sigara dumanı arttı. Rengarenk ordusu zayıfladı, askerler başıboş kaldı, rengarenk ordusunun en sevdiğim renkleri olan askerler dahi firara kalkıştı, gülümseme azaldı. Buna sebep ben.

Karanlık ordusunu bir kenara bırakacak olursak. Yer yer rengarenk'ler de başarı kazandı. Ufak tefek gerilla savaşlarında hayli başarılıydılar açıkcası. Hic taruza kalkacak gücü bulamadılar belki ama bir kaç karanlık ordusu kumandanını yer yer alt ettiğimiz oldu. Şimdi durum farklı rengarenk ordusunun güçlendiğini belki artık üstünlüğü ele alabileceğini hissediyorum. Buna sebep sen.

Ben karanlığı kendim yaratmadım. Karanlığıda sevmem zaten. Uzun yıllar ışık açık yatmamda bu yüzden. Karanlığı başkları hayatıma zorla kattılar. Bunun cezasını sana kesemem biliyorum. Ve evet kadın kafamın içinde karşı karşıya olduğun düşmanı, senin emir komuta ettiğin askerleri, zayıf ve güçlü olduğun cepheleri bilmek en büyük hakkın. Bilmiyorsun. Buna sebep ben.

Anlat diyorsun bilmek istiyorum diyorsun. Anlatmak istiyorum evet haklısın bilmelisin demek istiyorum. Ah ulan kadın ben böyle böyle şeyler yaşadım yeryüzünde ben böyle insanlara denk geldim. Ulan benim canım çok yandı bak benim burda yaram var yalvarırım basma üstüne kapatmak için çok çabaladım yeniden açma yarayı kabuğu kaldırma. Bak karanlık ordusu inandına burdan bana saldırdı, saldırmaya devam ediyor buraya birşey yapmalıyız sen afillisin askerler seni dinler demek istiyorum. Ciddiye alır mısın beni bilmiyorum. Buna sebep sen.

Ama bu gün için çok zor. Ağlamışsın sen. Bende ağladım. Bu yazıyı okuyan herhangi biride herhangi bir zaman ağlamıştır. Ama senin ağlamadan başka be kadın. Neden başka açıklaması zor. Gelgelelim karanlık ordusu bu fırsatı iyi değerlendirdi. Sen bir senedir beni tanıyor sayılırsın. Karanlık ordusu ise benimle birkaç bin yıldır savaş halinde. Nerden saldıracaklarını biliyorlar. Sen nereye doğru adımlayacağını bilmezken onlar çoktan ayağının altına mayınları döşemişler. Sen bir harita vermek isterdim yada kendi ellerimle sıfırdan bir harita çizmek. Bak derdim sana bu tepeler önemli buraları ele geçirmeliyiz ve bak buralar ise mayınlarla kaplı buraya askerlerimizi bırak sen bile girmemelisin demek isterdim. Diyemiyorum. Buna sebep ben.

Ben sana belkide daha uzun zamanlar bu karanlıktan bahsedemeyeceğim üzgünüm. Bu gün anlattığın ağır yenilgi sebebi oldu. Karanlığın keyfi ise yerinde. Kutlama yapacaklar şarap içip, yemek yiyip, barbarca sevişecekler. Haklarıdır. Ama bu kadar anlatmamın sonunda söylemek isterim ki, en nihayetinde yıllarca süren bu savaşı biz kazanacağız bunun farkındayım. Zamanla sana karanlık ordusunu anlatacağım şimdi hazır değilim sende hazır değilsin ama anlatacağım ileriki bir zamanda. Bugün bir cepheyi kaybettik ama toparlanacağız. Sen hazır olduğunda ve ben senin bu savaşın ciddiyetini anladığına inandığım zaman rengarenk ordusu bambaşka bir kudrete erişecek ve o zaman elele zafer şarkıları söyleyen taraf biz olacağız.

Kafam içinde çarpışmalar başladı yine inceden bir uyuşma hissediyorum ortalık kızışıyor tekrardan farkediyorum. Buna sebep... Buna sebep ne ? inan bu sefer bende bilmiyorum.