bugün

bülent uygun

medyanın yeni kurbanı olmasından korktuğum çalıştırıcı. aslında hırslı ama muhteris olmayan, iddialı fakat gözü kararmamış bu arkadaşımız daha şimdiden kafasının karıştığına dair emareler vermeye başladı. '' allah bana bu beyini vermiş, bunu kullanıp insanlığın hizmetine sunmaz isem allah katında günahkar olurum '' gibi beyanatlarla kendini bir tür albert schweitzer mevkiine koyduğunu düşündürtmektedir. bülent hocam sen işine bak, haddin ve vazifen olmayan konulara girme diyen olmadığından her yeni röportajda vites büyütmektedir. '' önce müslümanım, sonra türküm, adapazarlıyım, daha büyük mutluluk olur mu ? '' gibi demeçlerin futbolla ne ilgisi var,ayrıca bu lafların ne gereği var diye kendi kendine düşünmediği aşikar da niye etraftan kimse uyarmaz bu çocuğu?