bugün

ayasofya

bitmeyen polemiklerin kaynağı olan mabet...

Bugünlerde tüm medya organlarında bir haber silsilesi var. Flaş başlık şu; “ayasofya'da 85 yıl sonra ilk kez kuran okundu...”
(bkz: ayasofya da 85 yıl sonra kuran okunması)

Yalanın daniskası, dikalası…

Bu vesile ile tarihini bilmeyen ve her söylenene iman eden bir millet olduğumuz bir kez daha kanıtlanmış oldu.

Bakınız, Ayasofya’da 85 yıl sonra ilk kez Kuran okunmuş olması için, 2015 yılından 85’i çıkarırsak, 1930 senesine tekabül eder. Evet, 1930 yılında Ayasofya tadilata girdi ve bu sebeple halkın ziyaretine kapatıldı, 1934 yılında da müzeye dönüştürüldü.

Lakin 1932 yılının Kadir Gecesi'nde Dünyada bir ilk yaşandı…

1932 Yılının Kadir Gecesinde dünyada ilk kez radyolardan canlı mevlid okutuldu. Hem de Mustafa Kemal Atatürk’ün teşviki ve talebiyle. Hafız Yaşar Okuyan, Hafız Burhan, Beşiktaşlı Hafız Rıza, Beylerbeyi Hafız Fahri, Muallim Hafız Nuri, Sultan Selimli Rıza ve bunlara ilaveten 20 hafızın daha iştiraki ile dünyanın ilk naklen mevlidi ve Kur’an dinletisi ayasofya camii’nde gerçekleştirilmiştir.

Bu etkinliğe ön ayak olan Atatürk de Ayasofya Camisinden okunan bu mevlidi radyo başında takip etmiş, çok memnun kalarak bir sonraki gün mevlidi okuyan hafızları Dolmabahçe sarayında iftar yemeğinde ağırlamış, onlara fevkalade ilgi ve alaka göstermişti.

Tabi bu durumda tarihimize atılan bir lekeyi de böylece yalanlamış ve boşa çıkarmış oluyoruz.

ayasofya polemikleri bununla sınırlı değil tabi.

Ayasofya Camii ile ilgili söylenen en büyük yalan Ayasofya’da namaz kılmanın, ibadetin Cumhuriyet Döneminde yasaklanmış olmasıdır.

Sevgili okurlar, bunlar hep mesnetsiz iddialardır. Sadece halkın dini duyguları ile oynayarak, bu hassas noktalarını istismar ederek çıkar sağlama amacıdır.

Şu bir gerçektir ki, Ayasofya Camii ibadete Cumhuriyet Döneminde değil, osmanlı devleti döneminde kapatılmıştır.

görsel

Yukarıdaki Fotograf da Ayasofya’nın Osmanlı Döneminde ibadete kapatıldığının belgesidir.
Bu fotograf 1917 tarihlidir ve Alman imparatoru kayzer wilhelm'in 3. defa istanbul’u ziyaret ettiği sırada Osmanlı padişahı ve islam Halifesi Mehmed Reşad’ın emri ve izni ile Ayasofya’yı ziyareti esnasında çekilmiştir.
Fotografta da görüldüğü üzre hem Kayzer Wilhelm ve maiyetindeki Almanlar, hem de bizim Müslüman Osmanlılar, Ayasofya Camii’ne ayakkabıları ile girmişler, umarsızca gezinmektedirler.

Görüldüğü üzre Ayasofya’yı “Cami olmak”tan, kafir(!) denilen Atatürk değil, bizzat islam Halifesi olan Osmanlı Padişahı çıkarmıştır.

Oysa Ayasofya bir cami, bir ibadethane olmaktan çok daha ötede bir yapıdır.

Ayasofya, istanbul’un fethinden hemen sonra fethi gerçekleştiren kahraman ordumuzun fethin tamamlayıcı göstergesi olması adına "sembolik" olarak camiye çevrilmiş ve ibadete açılmıştır.
Ama Fatih, Ayasofya’yı gerçek anlamda hiçbir zaman camiye çevirmemiş, Hristiyan tebanın inançlarına saygı göstermiştir.
işte bu yüzden Ayasofya’nın içindeki hristiyanlık sembolü ikonalara dokunulmamıştır.

Oysa hepimiz çok iyi biliyoruz ki camide bu tip ikonalara, fresklere dinimizde yer yoktur.
Yani, kısaca, “ayasofya hiçbir zaman fiili olarak cami olmamıştır" diyebilmemiz teknik olarak gayet mümkün.

Ayrıca Ayasofya’nın duvarlarında yer alan ve Arapça olarak;
“Allah, Hz Muhammed, Hz Ebubekir, Hz Ömer, Hz Osman ve Hz Ali” yazılı hattat kazasker mustafa efendi tarafından yapılan levhalar 19. yüzyılda yapılan tadilatta yerlerinden sökülmüş, lakin 1924 yılında bizzat Atatürk tarafından kaldırıldıkları depodan buldurularak yeniden yerlerine astırılmıştır.

görsel
(yukarıdaki görsel Ayasofya Camii’nde Osmanlı döneminde sökülüp, Atatürk tarafından tekrar yerine koydurulan dini imgelerdir.)

Bakınız tekrar etmek gerekirse, Ayasofya’daki fresklere, ikonlara dokunmayan Osmanlı, Ayasofya’nın Cami olmasının alametleri olan levhaları kaldıran da Osmanlı, Ayasofya’yı ibadete kapatıp içinde turistik geziler düzenleyen yine Osmanlı…
Ama kafir olan Atatürk ve Cumhuriyet rejimi…

Yok öyle yağma.

istanbul’u fethedip “müjdelenen” komutan olan Hazreti Fatih Sultan Mehmet Han'ın Ayasofya’ya ne kadar önem verdiği, “mülk sahibi” olarak Ayasofya için bıraktığı vasiyetinden anlaşılabilir.
(bkz: fatih sultan mehmet in ayasofya vasiyeti/#23979242)

işte Ayasofya’nın gerçeği. Ayasofya hakkındaki tüm polemikleri bitirecek bilgi ve belgeler…

Son olarak bir gerçek de şu ki, Ayasofya’da namaz kılıp ibadet etmek Cami müzeye çevrildikten sonra da hiçbir zaman yasak olmadı, yasaklanmadı…Ayasofya içinde mimberin solundaki alanda isteyen her müslüman namazını kıldı, duasını yapıp ibadetini ifa edebildi.

Şahsen ben de bu mekanda (3 sene önce) ziyaretim esnasında namaz kılıp dua etme imkanı buldum.

Sonuç olarak, günümüzde yaşadığımız bu polemiklerin tamamı bazı çevrelerin uydurduğu ve malesef halkın önemli bir kısmının araştırıp soruşturmadan inandığı safsata ve yalanlardan ibarettir. Cumhuriyet değerlerinin halkın hassas duyguları kullanılarak itibarsızlaştırılmaya çalışılmasıdır.