bugün

veda etmek icin sabahi bekle

"şimdi çok uzağın uzağında
seslerin deryasında ala geyiği ömrümüzün
geçip tınlıyor düştüğü yerlerde

en amansızı
en kaygılısı
zamanın
nedir dediğin deryanın ortasında
ansız bir döngü roller
işte şimdi ölüyor ölümsüzlüğüm

her yaptığım dans
her şiir, yazdığım
titreşerek kolumdan şaklayan
klavyede
kalemde
kağıtta
ölüyor birer üçer

giderek kırklar dağının yedi erenlerinde
sensiz sekssiz şekilsiz çeliksiz
cd'nin çiziklerinde
resmin görünüyor

yansını da alıp
gecenin bitmeyen eko yapan ışıklarında
bir şarkı söyler gibi terk ediyorsun
bir şirki başlatır gibi küfrediyorsun

'aydınlıkta kıyamazsın
aydınlıkta acırsın körlüğüme
ışığımı çoğaltırsın
dokundukça tüylerime'

belki bilsen beyazdır
gün"

güneşi görmeden sakın gitme!