bugün

özge ersu

"Gidemediğiniz yerlere, yaşamadığınız zamanlara ruhunuzu götüren program"ı Laterna ile tanıdım ilk onu 7 yıl önce.

Sesinin her vurgusu ile sözcüklerde akıyordu kusursuz Türkçe'si ile. Sadece ruhu götürmüyordu, hissettiriyordu neredeyse teninde damağında kulağında kirpiklerinde.

Anlatım sunum aktarım yaşatım fiillerini bir dinleti ile bu ademoğlundan başkası daha güzel yapamazdı kesinlikle. Mekanın ve müziğin edabiyatı sözcüklerle ancak böyle kusursuzca parçalanabilirdi.

Tarih müzik turizm gezi programı denip geçilemezdi. Yaşatıyordu tüm olanı olmayanı bilineni kimsenin bilmediğini. Yöredeki yerel babannenin modern meraklı güzel kız torunu bulamazdı o büyüleyici ayrıntıları, dans ettiremezdi o müziklerle.

Sonra görebilmeye başladım onu ekranlarda. Sadece sesiyle değilmiş mucizevi anlatımı beyefendinin. Konuşurken bir emek var yüzünde çıkan sözcükleri hissettirmeye dair. Öyle uzuvlarını da şov yaptırmadan hem de, sakin dingince.

Bizzat fiilen katılma şansım olmasa da kendine, lütuftur ki şimdi daha erişilebilir yazılı/işitsel/görsel/sosyal medya ile.

Tanrının yarattığı güzel insan. Kısa hayatlara renk kattığın için kutlu ol kutlu kal.