bugün

sin city

''ölen bir ağacın son yaprağı gibi titredi''
dizeleriyle başlayan filmdeki o siyah beyaz görüntüde kırmızı ruju ve elbisesiyle güzel kadını görünce arkasından gelen yakışıklı beyefendiyle ikisini mutlu bir izdivaca yakıştıradurursunuz kii çok geçmeden adam kadını öldürür. evet. ilk ''ahaa naaptıı?!?'' tepkisi orada gelir. zaten sonrası evlere şenlik.
genel olarak kan gövdeyi götürüyor baltalar bir yerlere saplanıyor güzel replikler abartılı döğüş hareketleri filan tam çizgi romanı ekrana yansıtmışlar gibi hissettiriyor özellikle bazı sahnelerdeki dijital renk efektleri vesaire oldukça eğlenceli aslında.
renklendirme benim çok hoşuma gitti açıkçası siyah beyaz kadının parlayan mavi gözleri gibi vurgulanan ögeler estetik olarak keyifliydi.
sonuç olarak klişe olmayan kafasına göre takılmış filmlerimizden birisidir diyebiliriz. (bkz: film noir)