bugün

the water diviner

son zamanlarda izleyip en çok beğendiğim türk filmi. gerçi yönetmeni ve yapım aşamasındaki birçok insan yabancı olduğu için tamamen türk filmi sayılabilir mi sayılamaz mı sinemaya o kadar aşina olmadığım için bilmiyorum.
filmi beğenmekle beraber tam olarak çözemediğim bi eksiklikte vardı sanki.
cem yılmazı daha aktif izleyebilseydik daha güzel olabilirdi. russel amca yine göz doldurdu sağolsun.
özellikle osmanlı istanbulu sahnelerini gerçekten kaliteli çekmiş adamlar. şimdi osmanlı da o dönemde şu var mıydı bu var mıydı diye yarak kürek ayrıntılarla kafa ütülemeye gerek yok. gavurun oğlu geym of tırons çekince öve öve bitiremiyosunuz emeğe saygı duyun biraz amk.
film aralarına yedirilen ince esprileri de çok sevdim.
ama sırf filmde espiriyi yapan cem yılmaz diye hunharca gülmeyi bekleyen varsa da sözlükten usulca siktirsin gitsin lütfen.
tarihe ne kadar objektif baktığı tartışılır ama çanakkale savaşını anlatan o kadar yapım içinden biraz da madalyonun öteki yüzüne odaklanan,savaşa üç çocuğunu veren bir avustralyalı babanın gözünden bakan bir film olması hoşuma gitti.
anlatacak çok sey var sözün kısası gidin izleyin abi pişman olmazsınız.