bugün

küfür etmek

dil gereksiz, kullanılmayan hiç birşey üretmez; dil küfürler üretmişse demek ki bu küfürler gereklidir. kısaca küfürün verdiği anlamı başka bir sözcük karşılamamaktadır ve küfür sanılanın aksine kötünün simgesi değil kültürün, dilin ta kendisidir.

en az atasözleri ve deyimler kadar önemlidir. sonuçta küfür de aynı toplumun farklı bir ürünüdür, peki neden bazı çevrelerce nefret edilir, dışlanır. çünkü küfür ezilen baskı altında bulunan insanların isyanının sözcüklere dökülmüş halinin, halkın temsilcisidir. küfür ettikçe daha çok kendin gibi hisseder, kendin gibi olursun. ayrıca bir dilde küfür oluşturmada yaratıcılık ne kadar fazlaysa felsefeye yatkınlıkta o kadar fazladır.çünkü küfürler mecaz ve soyutlamalarla ilişkilidir; felsefenin temeli de bunlarla atılır.

can yücel abimizin de şöyle bir sözü var bu konuyla ilgili: 'küfür burjuvazinin ağzında lağım çukuru, halkın ise ağzında açan en gümrah çiçektir'.