bugün

şems i tebrizi

mevlana'yı maşukluk mertebesine eriştiren zattır. mevlana'yı şaşırılacak bir aleme çağırmıştır. ona sevilen ve sevgili olmanın hallerini açıklamıştır.
her taraf çatır çatır buzken dışarı çıkıp, elinde görülmedik güzellikte, hoş kokulu bir demet gülle döndüğü rivayet edilir.

mevlana ona olan aşkını şöyle anlatır:

ne mutlu o andır ki,

sen ve ben,

sarayda oturduğumuzda,

iki vücut ve iki suret,

tek ruh, zatınız ve ben,

koruluğun renkleri,

kuşların ötüşü,

bize ebediliği bağışlayacaktır.

biz bahçeye girdiğimiz zaman,

zatınız ve ben...

göklerdeki yıldızlar,

imrenerek bizi seyredecekler.

biz onlara,

ayın kendisini göstereceğiz.

vecd halinde,

birbirimize karışmalıyız.

neşeli ve gevezelikten uzak,

zatınız ve ben...

cennetin bütün parlak kuşları,

kıskançlıktan kalplerini yiyip,yutacaklar.

orada...öyle bir tarzda güleceğiz ki,

zatınız ve ben...

bu çok hayret edilecek bir şeydir,

zatınız ve ben...

burada...bu kuytu yerde...

birlikteyiz...