bugün

zaman kavramını yitirmek

ayrılık sonrası ilk 4 ay yok gibi bir şey bende. o yüzden ayrılık sonrası yaşadığım durumdur diyeceğim. '' bokunda boncuk mu vardı da böyle oldun kızım?'' diye soracak olursanız, hayır. ortalama bir tipi, herkes kadar iyi kalbi, herkesten belki biraz fazla bencilliği vardı.
ama sevmeye engel mi? elbette değil.
işte pek sevildi o zat. kaybetti önce bizi, sonra gerçekliğini.
sadece alkolle beslenen bir bünye, evde alınmış çeyizlik tencerelerine söven mutsuz ve ağlar bir kız.
bu kızın zaman kavramı ''O' ndan önce, o' ndan sonra'' idi. fazlası değil.
zaman geçti, ama nasıl bir geçmek. hastane köşelerinde, cadde joker' de 6 şişe nuri ile. papel' de. hep içerek. sonrası anı bulanıklaştırıp geçmişi berraklaştıran ilaçlarla. işte bu yüzden zamana sıkı sıkı sarılmak lazım, her anımızın farkında olarak yaşamalı, her anımızı tıka basa doldurmalıyız diye düşünüyorum. insan yitirecekse, mutluluktan yitirmeli zaman kavramını.