bugün

du cote de chez swann

proust'un yedi ciltlik eserinin ilkidir. öyle bir kitaptır ki bu bizim çikolata olarak bildiğimiz madlenle * çayın efsanevi buluşması gerçekleşir ve sayfalarca anlatır proust bunu. bir balzac'ın vadideki zambakta omuz betimlemesi bir de proust'un burdaki çayla geçmişe yolculuk betimlemesi fransız romanının darbeleri denilebilir sanırım.

--spoiler--
"ne tuhaf zavallı karımı çok sık düşünüyorum, ama her seferinde azar azar düşenebiliyorum ancak." büyükbabamın en sevdiği ifadelerden biri haline gelmişti : "rahmetli swann'ın deyişiyle sık sık ama her seferinde azar azar"

aşk bir bakıma bu yürek daralmasının kaderidir, onu tekeline alır, özelleştirir: ne var ki benim durumumda olduğu gibi yürek darlaması içimize, aşk hayatımda boy göstermeden önce yerleştiğinde aşkın bekleyişi içinde, başıboş ve serbest dalgalanır, belirli bir duygunun tekelinde değildir, bir gün bir hissin ertesi gün bir başkasının, kah evlat sevgisinin kah dostluğun emrindedir.

--spoiler--