bugün

güneydoğu anadolu projesi

Türkiye'nin hayaliydi. Dünyanın ikinci Türkiye'nin ise en büyük entegre projesiydi.
GAP'ın elektrik üretiminden başka bir diğer önemli ayağı sulamaydı;yani tarımdı.
Hedef, susuz güneydoğu topraklarını suyla bulaştırarak tarım üretimini geliştirmekti.
Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Mardin'in yoksulluğunu işsizliğini bitirmekti. Tarım gelirleriyle kişi başına gelir % 209 artacaktı. Böylece proje tamamlandığında bölgedeki feodal yapı kırılacaktı.
Proje gerçekleştirildiğinde Türkiye enerji ve tarımda çok önemli sorunlarını çözmüş ve dışa bağımlılıktan kurtulmuş olacaktı. GAP umuttu.
40 yılda 28 hükümet oluk oluk para akıttı. Tarımsal ürünün gelişimini saat saat takip edebilmek için, 9 şehre 75 uydu izleme istasyonu bile kuruldu.
Sonrasında ise hedeflenen 1,8 milyon hektar arazinin ancak % 15'i sulanabildi. Üstelik sonradan anlaşıldı ki dünyanın bıraktığı ilkel bir metodla sulama yapıldığı için toprağın da tuzlanmasına neden olunmuştu. Sulama tekniği yanlıştı.
Drenaj kanallarının yapımı ihmal edilmişti. Tarlaların yanından geçen kanallar vardı ama tarlaya su vermiyordu. Toprak çoraklaşmıştı ve maddi zarar 1 milyar 700 milyon dolardı.

Bu durum dikkatini çeken GAP'tan sorumlu devlet bakanı Abdüllatif Şener, GAP'ın başında Olcay Ünver'i geörevden aldı.
Olcay Ünver görevden alınınca bunun yankısı medyaya "Takunyalı bakan, bir laik bürokratı görevden aldı" şeklinde yansıdı.

Peki Olcay Ünver kimdi?

Asıl adı ismail Hakkı Olcay Ünver idi. ODTÜ'den 1979 yılında inşaat mühendisi olarak mezun oldu. Ankara Belediyesi'nde kanalizasyon inşaatında çalışırken, ODTÜ'de master yaptı.
NATO bursuyla ABD'ye gidip Teksas Üniversitesi'nde doktora yaptı. Su Uzmanı oldu! Bir devlet kurumu olan Aşağı Colorado Nehri Kurumu'nda çalıştı. ABD'de faaliyet alanı sulama olan IRRISCO şirketine danışmanlık yaptı.
Türkiye'ye dönünce Güneydoğu Anadolu Projesi'nin başına getirildi. GAP'ın başında 13 yıl kalarak rekor kırdı.
Ayrıca Dünya Su Konseyi'nde "(DSK) Başkan Yardımcılığı yaptı. Uluslararası Su Kaynakları Birliği'nde (IWRA) genel sekreterlik yaptı.
Uluslararası Hidrolik enerjisi Birliği'nde (IHA) konsey üyeliği yaptı. Bunların dışında kimi Washington'da olmak üzere bazı vakıflarda görev yaptı.
Time dergisi tarafından 1999 yılında "Avrupa Vizyoneri" seçildi.
israil ve ABD'lilerin dikkatini GAP'a çekmek için 13 yıl uğraştı ve 28 heyet gezdirdi.

Abdüllatif Şener tarafından görevinden alınan Olcay Ünver hemen ABD'nin Ohio Kent State Üniversitesi'nde iş buldu. Oradan BM'ye transfer oldu. Artık Birleşmiş Milletler'in Dünya Su Değerlendirme Programı (WWAP) koordinatörü idi.

"GAP'ı susuz bırakan, yanlış sulama yaptıran bürokratın yükselişi oldukça ilginçti. Bakan Abdüllatif Şener'in başına gelenler ise malum.

GAP tarihinde iz bırakan siyasilerden biri de Hüsnü Yusuf Gökalp idi.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ni bitirdi.
Akademisyendi. Pamukkale Üniversitesi Gıda Bölüm Başkanlığı'nı yaparken MHP'den vekillik teklifi aldı. Milletvekili oldu ve ardından 57. koalisyon hükümetinde (DSP-MHP-ANAP) hükümetinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı (28 Mayıs 1999 - 18 Kasım 2002) yaptı.

Bakan koltuğuna oturur oturmaz ilk yaptığı, GAP Yüksek Kurulu'na neden tarım bakanlarının yer almadığını sorgulamak oldu. Türkiye'nin en büyük tarım projesi'nin tarım bakanından habersiz yürütüldüğünü fark edilmişti.

Bakan Gökalp, GAP'ta nelerin döndüğünü merak edip araştırınca Bakanlar Kurulu'nda şunları söyledi.
"GAP'ta sulama projeleri yıllardır iSrail, ABD ve AB ülkeleri tarafından engellenmektedir."

Bakan Hökalp bu oyunu bozmak istedi. Turgut Özal tarafından kapatılan; Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Toprak Su Genel Müdürlüğü, Gıda işleri Genel Müdürlüğü, Zirai Mücadele ve KArantina Genel Müdürlüğü, Tarımsal Garanti ve Yönlendirme Kurulu'nun tekrar açılmasını istedi. Su Konseyi Kanunu ve Tarım Kanunu çıkarmak için büyük mücadeleler verdiyse de Bakanlar Kurulu'nu aşamadı.

Bakan Gökalp'e tek destek veren sadece Başbakan Bülent Ecevit idi. Ama onun da sözü koalisyon hükümetinin bakanlar kuruluna geçmiyordu. Prof. Dr. Gökalp, "yapmak istediklerim israil'in, ABD'nin ve Avrupa Birliği'nin işine gelmedi. Yapmak istediğim herşey bakanlar kurulu'nda engellendi" diyerek MHP'den istifa etti..

Peki bu laflar fazlaca paranoya ya da komplo teorisi endişesi mi taşıyordu acaba?
Ama Avrupa Birliği'ne giriş şartlarından birinin "Şayet Birliğe katılırsan, Fırat ve Dicle havzasına giren bölgelerdeki suların idaresi yalnız senin elinde olmayacak; içinde AB ülkeleri ve israil'in olduğu konsorsiyuma verilecek" maddesi olduğunu hatırlatmakta fayda var...

Tüm bunlar olurken Kürt partilerinde kürtlerin haklarını almak için çırpındıklarını iddia edenler Kobani için gerilim yaratırlar ama kendi sınırlarımızın içindeki kürt köylüleri tarım yapamamasına, Suruç'taki işsiz gençlere kafa yormazlar.

(Soner Yalçın'ın Sözcü Gazetesi'nde 24.10.2014 yayınlanan yazısından derlenmiştir)