bugün
- bir kadın nasıl susturulur26
- neden yazarlık yapıyorsunuz14
- kızlar kendi aralarında ne konuşuyor12
- yaya geçidinde kendini yola atan alman11
- online 28 yazar şu an ne yapıyor15
- 24 mayıs 2024 panathinaikos fenerbahçe beko maçı16
- türk kızlarındaki zenci merakı15
- dinci geri zekalılar ile insanlığın mücadelesi14
- menzilcilerin gay gay hareketleri13
- namaz kılan kemalist fayda görür mü10
- bir kadına söylenebilecek en güzel iltifat20
- en son ne yediniz9
- iremga'yı taşlamak17
- mert hakan yandaş20
- türkiye fakirse halk neden obez37
- sokak hayvanları uyutulacak72
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor28
- istanbul'a taşınmak isteyenler için tavsiyeler9
- lise eteğini saklayan hatun13
- karşı cinste çekici gelen özellikler14
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı16
- putine bir savaş taktiği ver12
- ideal erkek boyunun 195 olması16
- ameliyatla erkek oldum soruları alayım19
- rüyada olduğunu fark etmek8
- zalbert kızsa kanıtlasın11
- hayırlı cumalar9
- türk kızları neden gülümsemiyor14
- biontech aşısı olan insan9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması9
- iran cumhurbaşkanının cennete girişi12
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması14
- geldi yine deli9
- sokak köpeklerini çin'e ihraç etmek12
- türk erkeklerindeki iğrenç detaylar15
- beşiktaş ın fenerbahçe yi geçmesi12
- 23 mayıs 2024 beşiktaş trabzonspor maçı25
- icardi190519
- e f e8
- aydinoglu bombala21
- bir erkek nasıl rahatlar15
- kocaeli de asansöre sıçan adam8
- 6 ayda yazılımcı olmak10
- ismail kartal8
- mecidiyeköy metrosunda intihar eden kız10
- 23 mayıs 2024 ali koç basın toplantısı11
- bik bik için diktiğim etek17
- insan olmaya ceyrek kala8
- galatasaray13
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması11
gidenlerin anlata anlata bitiremedikleri güzellik abidesi tarihi mekan, antik şehir.
son entryi ben girmişim ama öncekinde atarlanmışım ocak ayında, yok olmadan gidip göreyim dedim. temmuz'da arabayla gidip gezdik ve phaselis rüyamı gerçeğe çevirmiş oldum.
şimdi bazen böyle ören yerleri ya da doğal cennetlerin korunması için bazı insanların çok canhıraş bir şekilde çabaladıklarını görüp ''acaba biraz abartmıyorlar mı'' diye düşünmekten kendimi alamıyordum. tabi bunun nedeni onların gözünden bu güzelliklere bakamıyor oluşummuş diye düşünüyorum şimdi.
phaselis de böyle oldu. internetten fotoğraflarına baktığım kadarıyla olimpos gibi bir yer olsa gerek diye düşündüğüm bir mekandı ve elbetteki korunması gerekirdi. ama böyle kendini öldürürcesine bağıranları anlamıyordum.
anlamıyordum, phaselis'e bir öğlen günü gidip antik liman merdivenlerinden inerek denize adım adım girinceye kadar.
sanki bir film seti gibiydi. küçük koydan denize 21. yydan biri gibi girip denizden bir romalı gibi çıkacaktım sanki.
hani hawai ya da phuket fotoğraflarında denize yatay uzanmış palmiye ağacının ve bembeyaz kumsal görünür. burada ise aynı şekilde çam ağaçları ve pırıl pırıl bir taşlı bir plaj ve antik bir şehir vardı.
antik bir şehirden denize giriyordunuz. akıl alır gibi değil hakikaten.
antalya'da geçirdiğim en güzel öğleden sonrasını geçirip (üstelik müze kartım olduğu için ücretsiz girdim) hemen ilerisindeki bir başka plaja geçtim. burası ise teknelerin yüzme turları yaptıkları bir koydu. burası da phaselis'ti tabiki ama bu kadar güzel bir cennet parçasında sahile vurmuş kadın tamponları, pedleri, prezarvatifler, türlü yiyecek artıkları vb görmek şok etti beni. tekneler namussuzca çöplerini atabiliyorlardı. sit alanı olması gereken yer ve dışarıdan hiçbir yiyecek ve içeceğin sahile sokulmaması gereken bir yerde bunları yapan insan olamazdı.
insanımız tatil yapamamaktan veya otellerin pahalı olmasından şikayetçi. haklılar da. ama bir yandan da bedava olan şeyin kıymetini bilmiyorlar.
çadırınızı alıp buraya kampa gidebilirsiniz. götürdüğünüz her çöpü geri getirmek suresiyle dünyanın en güzel köşesinde üç beş kuruşa hayatınızın en güzel günlerini yaşayabilirsiniz.
bu kadar bedava bir güzelliğin birkaç ensesi kalın iş adamına (adam dediysem lafın gelişi) peşkeş çekilmesine neden bu kadar canla başla karşı çıkıldığını çok iyi anladım.
bu güzellik halkın yararına ve bedava olmaya devam etmeli. halk da lütfen bu güzelliği korusun ve bir sonraki nesile sağ salim ulaştırsın.
antalya tatili yapmak isteyenlere şiddetle tavsiye ederim. antalya'nın en güzel yeridir. bu arada yine kapısında müze kahvesi var aynı şekilde kazık olmak suretiyle gelene gidene geçiriyorlar.
atlı jandarmalar var. bölgeye jandarma arabaların arkalarına bağlanan kapalı kasa karoserlerde atlarını getiriyor -ki çok güzel hayvanlar- ve bunlarla denetleme yapıyorlar. tuvaletler sahilden 50-100 metre içeride ancak duş alma yerleri mevcut. tek sorun çöpler. hem sahil insanlar tarafından kirletiliyor hem de çöp kutuları dolup taşmasına rağmen pek sık alınmıyor sanırım.
kısaca : cennet.
son entryi ben girmişim ama öncekinde atarlanmışım ocak ayında, yok olmadan gidip göreyim dedim. temmuz'da arabayla gidip gezdik ve phaselis rüyamı gerçeğe çevirmiş oldum.
şimdi bazen böyle ören yerleri ya da doğal cennetlerin korunması için bazı insanların çok canhıraş bir şekilde çabaladıklarını görüp ''acaba biraz abartmıyorlar mı'' diye düşünmekten kendimi alamıyordum. tabi bunun nedeni onların gözünden bu güzelliklere bakamıyor oluşummuş diye düşünüyorum şimdi.
phaselis de böyle oldu. internetten fotoğraflarına baktığım kadarıyla olimpos gibi bir yer olsa gerek diye düşündüğüm bir mekandı ve elbetteki korunması gerekirdi. ama böyle kendini öldürürcesine bağıranları anlamıyordum.
anlamıyordum, phaselis'e bir öğlen günü gidip antik liman merdivenlerinden inerek denize adım adım girinceye kadar.
sanki bir film seti gibiydi. küçük koydan denize 21. yydan biri gibi girip denizden bir romalı gibi çıkacaktım sanki.
hani hawai ya da phuket fotoğraflarında denize yatay uzanmış palmiye ağacının ve bembeyaz kumsal görünür. burada ise aynı şekilde çam ağaçları ve pırıl pırıl bir taşlı bir plaj ve antik bir şehir vardı.
antik bir şehirden denize giriyordunuz. akıl alır gibi değil hakikaten.
antalya'da geçirdiğim en güzel öğleden sonrasını geçirip (üstelik müze kartım olduğu için ücretsiz girdim) hemen ilerisindeki bir başka plaja geçtim. burası ise teknelerin yüzme turları yaptıkları bir koydu. burası da phaselis'ti tabiki ama bu kadar güzel bir cennet parçasında sahile vurmuş kadın tamponları, pedleri, prezarvatifler, türlü yiyecek artıkları vb görmek şok etti beni. tekneler namussuzca çöplerini atabiliyorlardı. sit alanı olması gereken yer ve dışarıdan hiçbir yiyecek ve içeceğin sahile sokulmaması gereken bir yerde bunları yapan insan olamazdı.
insanımız tatil yapamamaktan veya otellerin pahalı olmasından şikayetçi. haklılar da. ama bir yandan da bedava olan şeyin kıymetini bilmiyorlar.
çadırınızı alıp buraya kampa gidebilirsiniz. götürdüğünüz her çöpü geri getirmek suresiyle dünyanın en güzel köşesinde üç beş kuruşa hayatınızın en güzel günlerini yaşayabilirsiniz.
bu kadar bedava bir güzelliğin birkaç ensesi kalın iş adamına (adam dediysem lafın gelişi) peşkeş çekilmesine neden bu kadar canla başla karşı çıkıldığını çok iyi anladım.
bu güzellik halkın yararına ve bedava olmaya devam etmeli. halk da lütfen bu güzelliği korusun ve bir sonraki nesile sağ salim ulaştırsın.
antalya tatili yapmak isteyenlere şiddetle tavsiye ederim. antalya'nın en güzel yeridir. bu arada yine kapısında müze kahvesi var aynı şekilde kazık olmak suretiyle gelene gidene geçiriyorlar.
atlı jandarmalar var. bölgeye jandarma arabaların arkalarına bağlanan kapalı kasa karoserlerde atlarını getiriyor -ki çok güzel hayvanlar- ve bunlarla denetleme yapıyorlar. tuvaletler sahilden 50-100 metre içeride ancak duş alma yerleri mevcut. tek sorun çöpler. hem sahil insanlar tarafından kirletiliyor hem de çöp kutuları dolup taşmasına rağmen pek sık alınmıyor sanırım.
kısaca : cennet.
güncel Önemli Başlıklar