bugün

türk basketbolu

iyice deşilirse hiç bir zaman öyle abartıldığı gibi nezih bir ortamı olmayan spor dalı.

yıllarca bize şöyle nezih böyle nezih diye anlatıldı ve sonra öğrendik ki neler dönüyor neler. misal yeri geliyor bir kulüp diğer kulüp şampiyon olmasın diye sahadan çekiliyor, yeri geliyor sahaya binlerce taraftar girip sporcu dövebiliyor lakin kulüp bir kaç maç seyircisiz cezası ile yırtıyor. yeri geliyor federasyona yalan beyanda bulunan kulüp ligden düşürülmesi gerekirken ligde tutuluyor. yeri geliyor birilerine kıyak olsun diye transferin son günü transfer yönetmeliği değişiyor. yeri geliyor olmayan fauller çalan hakemler maçlara atanıyor. yeri geliyor saha içine kadar girip rakip oyuncuyla ve kendi oyuncusuyla çarpışan koça ancak lütfen yerinize geçin diyen hakemler çıkıyor. yeri geliyor sırtına dokunup kolunu çeken taraftara tamam tamam diyen hakem çıkıyor.
bu sebeple bu spordan artık bir şey beklemeyin. en fazla 8 yıl yapacağım başkanlığı diyen adam 24 yılı garantiledi ve fiba europe başkanı olmasına rağmen hala yeni tbf seçimi yapılmamış. siz daha ne diyorsunuz.