bugün

nuri el maliki

abd'nin kuklası olmayan, kendi başına da hareket eden, ama ülkesini işgal eden bir ülke tarafından atanmasına karşı çıkacak durumda olmamasından dolayı başbakan olan ve gayet bireysel hareket eden ırak başbakanı.

ayrıca bir dönem türkiye'nin ırak'ı yok sayarak "aslında türkiye'nin düşmanı olan" kuzey ırak yönetimi ile görüşmesini eleştirip bu bir düşmanlıktır diyen lider.

öte yandan ironiktirki pkk nın kuzey ırak'ta olduğu halde türkiye'nin kuzey ırak kuklaları ile görüşmesine tepki göstermesi gayet doğaldır çünkü kendisi bir açıklamasında "pkk kuzey ırak'ta dır, ama türkiye kuzey ırak ile anlaşma yapmaktadır, bu nasıl oluyor?" demiştir.

idam cezası alan ve katliam yapan "tarık haşimi" yi türkiye'de tutulunca, "bizde abdullah öcalan ile görüşseydik ne hissederdiniz" demiş ve türkiye'ye çok aklı başında bir soru sormuştur.

dönemin enerji bakanı taner yıldız'ın "türkiye'nin düşmanı olan" kuzey ırak ile görüşmeye giderken uçağına iniş izni vermeyerek bakanın kayseri'ye inmesine yol açmıştır. bunu yapma sebebi olarak da, eğer anlaşma yapılacaksa bu hükumetle yapılır. bir hükumet kendi düşmanı terörist bir örgütle anlaşma yapıyorsa burada hükumette kendi ülkesinde teröristtir demiştir.

şimdi soruyorum abd kuklası olan bir adam bu taşşağa sahip olur mu? ya da abd buna yol açmak ister mi? ayrıca abd madem arkasında neden türkiye abd nin yolundan gitmiyor? hani abd yanında olan türkiye idi? nereden tutsak tutarsızlık dış politika. aslında türkiye pkk yı besleyenlerle anlaşma yapmış ve onların kapısında kalmıştır. ""pkk yı beraber temizleyelim"" diyen bir başbakana sırt çevirmiştir. ve bunu hep yapmaktadır. nedeni de akp hükumetinin asıl amacı türkiye'yi bölmektir.