bugün

mafia the city of lost heaven

içerdiği ayrıntılarla, karakterlerle, diyaloglarla, atmosferle, silahlarla, arabalarla, tasarımlarla en iyi oyun olmayı hak eden, 2002 yapımı olmasına rağmen bugün, şu an bile kendini oynatabilen inanılmaz oyun.

mesela bir gece, patronun size verdiği görevi yerine getiriyorsunuz, köprüyü kullanacaksınız. fakat sessiz sakin şekilde ilerlerken birkaç arabayı yolun kenarında park halinde görüyorsunuz. "ulan ne ola ki?" derken bir bakıyorsunuz, adamın biri parmaklıklara çıkmış, atlayacak. etraftakiler de onu vazgeçirmeye çalışıyor. gerisi "vay amına koyayım."
oyun o kadar gerçek ki, sinir krizlerine girdiğiniz de oluyor. yolda gidiyorsunuz mesela. yanınızdan polis geçiyor. eliniz yanlışla mouseun tekerleğine çarptı ve colt 1911'inizi çıkarıverdiniz. işiniz yoksa bir de polisle uğraşın.
bir yere belli bir süre içerisinde gitmeniz lazım, gazı köklemişsiniz 110'la gidiyorsunuz. hop, sirenleri duymanız işten bile değil. kırmızı ışıkları söylemiyorum bile.
çatışma içerisindesiniz, 89 canınız falan var. tam rahatladınız, "tamam ya başka kimse kalmamıştır" diyerek koşarak ilerlemeye başladınız. kapının arkasından çıkan adam, elindeki pompalısıyla sizi uçuruveriyor. büyük ihtimalle öldünüz.

birisi çıksa da kaplamaları, ışıkları, detayları falan daha bir geliştirse. Şöyle bir anniversary edition tadında bir şey çıksa mesela, harika olurdu. bir 10 defa daha oynardık, ama olsun böyle de oynuyoruz.

bir de, ikinci oyunda vito'yu değil de salieri'nin gençliğini görmek isterdim. veya sonraki oyunlarda.
hani tommy lokantada dedektife göstermek için cebinden bir resim çıkartıyor. 1920'lerde çekilmiş. patronu salieri'nin gençliği, salieri'nin patronu, don peppone ve en sağda salieri'nin en büyük düşmanı olarak bilinen morello.

görsel

meğerse bu ikisi, zamanında aynı adam için çalışan birer mafiosoymuş ve bayağı bir yakınlarmış.
işte, elinizde hazır hikaye var. 1920'lerin lost heaven'ı. yapın bir oyun. bir morello'yu, bir salieri'yi yönetelim. ikisinin de yükselişini, morello'nun zalimliğe doğru kayışını, salieri'nin güce, paraya olan açlığını işleyin. ulan getirin ben yazayım be! yeter ki yapın.