bugün

siyasal islam

cemaat kulturunun meclise tasınması diyebiliriz ki bu bize yabancı bir sey degil. din artık vicdan ozgurlugu ile acıklayabilecegimiz durumundan cıkmıs. tamamen paraya ve guce dayalı siyasi bir atraksiyonun ritueli haline gelmis. yani burada islamın en buyuk etkileme argumanı olan "mazlum" kavramı diye bir sey yok. "mazlum" edebiyatı yaparak guce iktidara ve paraya tapan ve onları elinde tutan ve tutmaya devam etmek isteyen bir cemaat sozkonusu.ve bir cemaat yapılanmasını dagıtmak istiyorsanız kisiyi ozgurlestirmeniz lazım.bu ha deyince olacak bir sey degil. cemaat yapılanmaları tıpkı bir piramit seklindedir ve kisiler cemaate ekonomik iliskilerle gobekten baglıdır.biz zaten mustafa kemalin olumuyle beraber onun idealize ettigi toplum yapısından cıktık. bugunku dunya itibarı ile o sureci coktan tamamlayıp geride bırakmamız gerekiyordu.ama biz hala "atam izindeyiz" edebiyatı yaparak su caprasık yapımızı ayakta tutmaya calısıyoruz. herkes cıkarına geldigi gibi ataturku kullanmaya kalkıyor, isine gelince herkes ataturkcu. bugun dini referans almayan liberal bir parti is basında olsaydı ve ihaleler de o partinin iradesiyle istedikleri cevrelere dagıtılsaydı memleket gulluk gulistanlık mı olacaktı. olmayacaktı ve kimse de bundan rahatsızlık duymayacaktı. bundan rahatsızlık duymaya basladıgımız anda ve hukuku devreye sokabildigimiz durumda cemaat toplumu olmaktan kurtulma adına mesafe katedebiliriz.

bireyin-kisinin haklarının merkez alınmadıgı bir toplumda cemaat-akrabalık-hemserilik,
etnik ve dinsel koken uzerine kurulu iliskiler ve kabile kulturu hakimiyet kurar.
bu toplumlar da suru toplumu olmaktan kurtulamazlar.