bugün

buyur burdan yak

bir arkadaşa bakıp çıkacak olan yazardır. küfürbaz, dengesiz kendince espritüel insan kişisidir. 180-75 ebatlarında, aslında o kadar da çirkin olmayan, yakın çevresince adamın dibi, sevmeyenleri tarafından yavşağın teki olarak nitelendirilir. sokakta gördüğünüz 10 gençten 7 sidir, sıradandır. hayatta pek başarılı olamamıştır fakat feleğin çemberinden geçip, ortalığın amına koymasına az kalmıştır. aslan burcudur ve mükemmelliyetçidir. ha sorsan kendisi 10 üzerinden 2.7 puan yuvarlarsan 3 eder. çok konuşur kafa siker ama insanları eğlendirmesini bilir ve bu yüzden morali bozuk olduğunda ve konuşmadığında çevresindekiler bu durumdan şikayetçi olur(gonuşsana amua goyim).bu dünyadaki birçok insan gibi o da ''ulan bi yüzümüz gülmedi koduğumun dünyasında'' der fakat fakir olduğundan sahip olduğu tek şey olan umudunu asla kaybetmemiştir. bir arkadaşa bakıp çıkmak için sözlüğe üye olacak kadar işsiz, boş konulara ve fikirlere kafa yormayacak kadar doludur, vakti değerlidir. hesaplarına göre 26 yaşında, bilmem ben onun yalancısıyım. yahu insan kendi yaşını bilmez mi? diye soracak olursanız: peki insan hiç kendine yalan söylemez mi? felsefe yapmak değil amacı, sadece yazası gelmiş pezevengin. öyle derin düşündüğüne bakmayın! esasında gayet basit, düz ve odundur hem de akasya ağacından. belki şekle sokarsın ama ceviz ağacı gibi ince ince işleyip bir sanat eseri oluşturamazsın. bırak ağaç olarak kalsın, hiç değil gölgesi olur iki avuç, fotosentez yapar yeşil yapraklarıyla...

''hacı ilk picksin solo, mid adc alma counter yersin'' der oyun başı ve ''sen rahat olsana opyim falan karakterde'' cevabını alır. sonra op adam feedler ve oyun gider. jungle gang gelme zahmetinde bulunmaz ve oynadığı koridorda ezdiği adam bir gang ile onu ezer hale gelir, maçı kaybeder. bilseniz ne kadar üzülür yenilip lp kaybettiği zaman. ne kadar da boş adammışsın be kardeşim! ya da dur belki de seni daha çok üzen şeyler vardır. belki de hüzünlerini başka küçük üzüntülerle unutmaya çalışıyorsundur. mutlu olmayı denesene...

içinden bir şey gelmeyen yazar. ya da içinden gelenleri yapmaya gücü yetmeyen, ya da buna yeltenmeyen, belki de hep bozguna uğradığından savaşmaktan korkan. lan bi bakmışsın her şey değişmiş falan ne güzel olur ha.

''yine yaz geldi, herkes manitasıyla el ele sahilde yürüyor biz yine mehmetle çay-sigara-tavlalardayız amk'' diyen büyük filozof. ne olurdu lan mutlu bir yuvam olaydı. akşamın gelmesini iple çekeydim. hiç boşluk kalmayacak şekilde hatunumu sıkı sıkı saraydım. ''yavaş ulan ayı öldürecen'' deseydi hatun, ben de ''seviyorum ulan napayım'' diyeydim. sonra bir ilişkide yaşanabilecek maksimum romantik noktayı bulaydık, çay içseydik beraber. pompa mevzuna girmeyecem sıkı sarılmamdan anlaşılmıştır, özele girmeyelim bürrrsstt! hoooo! çüşşşş!o değil çocuklar ne şeker lan di mi? ulan 4te birin kadar oluyorlar ya hani, düşünsene işten geldiğini görünce paytak paytak koşup bacağına sarıldığını. kimsenin sırtına semer vurmasına izin vermeyen birinin çocuklarını sırtına bindirip eşek olması ne acaip.

lacivert l&m içen sigara tiryakisi insan. içimi ve tadı en güzel sigara olduğundan içmektedir. yoksa en ucuz sigaralardan biri olduğu için değil. ciddi söylüyorum bunu! lütfen inanınız. bu zamana kadar yalan olduğunu bildiğiniz nelere nelere inandınız, inanmaya çalıştınız. ne olur buna da inanın! bakma bana öyle, sadece sen mi aldandın yıkıldın sanıyorsun?

neşet ertaş hayranı bir müziksever. tabiki de normal bir şey bu. iç anadolu insanı olup da bozlak dinlemeyen, ah yalan dünyayı dinlerken ah çekmeyen insan var mıdır? hep o ahu gözlerini sevdiği dilberi beklemedi mi? cehalete düşüp dünyanın rengine kanmadı mı? ha mithat körleri memleketlisi olduğu için sever, pek de dinlemez açıkçası.

sürekli acılar denizinde kulaç atan idare seviyede yüzücü. demek bu denli içten gülmenin ve bu kadar mutlu olabilmenin sebebi bu. hüzünler taze baharlar gibidir demiş ahmet şafak. baharda açmaz mı bütün çiçekler? hüzün olmasa mutluluğun, ayrılık olmasa kavuşmanın ne anlamı var?

ne diyorduk hacılar? he? ha tamam ben 'bir arkadaşa bakıp çıkacaktım'

edit: imla.