bugün

demokrat parti

aynen bugünkü akp gibi sivil faşist darbe girişiminde bulunmuş,anayasayı yürürlükten kaldırmıştır.

(bkz: 27 mayıs müdehalesinin halk desteğini ıskalamak)

sokaklarda başlayan halk ve öğrenci hareketleri demokrat parti tarafından örgütlenen silahlı çetelerce saldırıya uğrayıp, turan emeksiz gibi masum siviller ölmeye başlayınca ülke bir anda iç savaşın eşiğine gelmiştir. o dakikadan sonra rusya'nın bu ortamdan istifade edebileceğinden endişelenen abd menderes ve çetesinin biletini kesmiştir.

akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarına hazırlattırılan yeni anayasa türkiye'nin gelmiş geçmiş en özgürlükçü ve insan haklarına saygılı, demokratik anayasasıdır. 27 mayıs müdahalesini bir darbe ve cunta rejimine dönüştürecek isimlerin tasfiyesiyle türkiyede rejim neredeyse 1 yıl içinde normale dönecek ve 1971 yılına dek türkiye düşünsel iklim olarak dünya ile entegre, avrupalı olarak kabul edilen bir demokrasi olarak varlığını sürdürecektir.

1971 darbesi, erim hükümeti ardından gelen milliyetçi cephe koalisyonu (adı milliyetçi kendi ortaya karışık bir yapıydı. masonu, islamcısı, kürtçüsü çorba halinde bu çatıda toplanmıştı) ve 74 sonrası yaşanan ecevit - demirel kavgası ülkeyi 80 ihtilaline ama daha da kötüsü 3. dünya ülkeleri sınıfına sürükledi.

80lere gelindiğinde şili, arjantin, ispanya, portekiz, peru gibi sabah kalkanın darbe yaptığı demokrasiyi beceremeyen halklar gibi görülmeye başlandık dünyanın gözünde. zamanla ispanya, portekiz, arjantin, şili gibi ülkeler dahi demokrasiye evrilirken biz iyice irtifa kaybederek oğlancı şeyhlerin yönetimindeki arap kabile devletleri düzeyine kadar düştük...

1960larda demokrasi açısından adımız iyi kötü italya ile falan anılırken şimdi çöl bedevilerinden yada takım elbise giyebilmeyi becerenin başkan olduğu afrika muz cumhuriyetlerinden farkımız kalmadı.

türk cumhuriyetine ve devrimlerine karşı savaş açıp, feodaliteyi, gericiliği yüreklendiren, kürtçü etnik faşizmini alevlendiren süreç hep demokrat partinin mirasıdır.