beşiktaş

siyahı zindandır beyazı aydınlık.

kolej takımı kimliğine yaklaşıyoruz efenim. bizi biz yapan kadroların çoğunda var olan oluşuma doğru ilerliyoruz. evet kalite olarak rakiplerimizden 1,2 tık aşağıdayız amma velakin takım olma, arkadaşlarla oynama iştahıyla bunun altından kalkıyoruz. zaten bu arkadaşlık olmasaydı çok zaman önce havluyu atardı beşiktaşım.

havluyu atardı çünkü sezon boyunca hem maddi hem manevi hem siyasi başına gelmeyen kalmadı. bu halde hala başarabiliriz inancı yeşilse, ameliyattan dönen arkadaşlarını hava alanında karşılıyorsa bu takım, her maç bu maç ben daha çok koşacağım rekabeti varsa, kafasındaki kanama durmadığı halde-4 forma eskittiği halde ben çıkmayayım diyorsa futbolcusu, sakat olanı ben kendimi iyi hissediyorum bi mr'a gidelim belki oynarım diyorsa kolej ruhumuz gelmiştir stadımızın bitmesiyle taraftarımızın ruhuyla birleşmesiyle tescil olduğunu gösterecektir.

bu endüstriyel futbolda yeterli midir? yetmez ama kimliğinle oynamak her zaman iyidir. he zaman altyapının verimini arttırır. mali kaynaklarımız artacak üstüne kadromuzdaki gereksiz kontenjanını boşaltabilirsek ben önder hocanın bu kadroyu daha özgür şekillendireceğine ve başaracağına inanıyorum.

ne yapmalı?

transfer mevzusuna çok girmeyeceğim ama sağ bek ve kazanmayı bilen yani winner tabirine oturan ofansif oyuncu ihtiyacımız çok bariz.

fikrimce önder özen de bilic de mustafa pektemek'i yeni sezonda düşünmüyorlardı. potansiyeline güvendiklerini biliyorum ama bunu sahada gösteremedi mustafa. tam gösterecek sakatlıklar sakatlıklar sakatlıklar. mustafa ben varım dedi. cenk tosun geldi. almeida kalacak veya yerine bi yabancı forvet alınacak. şişmanoğlu hakikaten tam hamle oyuncusu. forvet balı olan bi adam. enaramo var ama o kendi rızasıyla gidici. bu forvet rotasyonu bu sistem için çok fazla.

oğuzhan-veli-atiba... bu 3ü günündeyse tadından yenmez bir orta sahamız oluyor amma velakin atiba dışında istikrar abidesi yok. veli koşu olarak o istikrarda var ama hiç ofansı düşünmediği maçlarda veya hafif pres gördüğü maçlarda takım çok sıkıntıya giriyor. oyunu kuracak olan oğuzhan topla dağıtım alanında buluşamıyor. kesiciliğine, ritmine diyecek yok. mesala akhisar maçında da gol atmasına rağmen hücumu düşünmedi. düşündüğü zamanlarda beceremedi. ama motta zıpkın gibiydi. benzer zıpkınlıkta sağ bek olursa veli pres görürse kanatlar çalışır. rakip kanatlara müdahale ederse oğuzhan rahatlar ve oyunu açar. oğuzhan oyuna ne kadar müdahil olursa gökhan-olcay verimliliği o kadar artar.

2 banko transfer ve kadrodaki etkisizlerden kurtulma operasyonu ile bu kolej ruhu taraftar ruhuyla buluştuğu zaman tutulması zor, pes etmesi imkansız bi takıma dönüşebilir.

not= kerim'in de franco gibi mecburiyetlerden doğma şansı geldi. çok ümitliyim.