bugün

eşber yağmurdereli

Eşber yağmurdereli;1945 yılında Erzurum'un Tortum ilçesinde dünyaya gelmiş bir yazardır. Anne ve babası Gümüşhane iline bağlı Yağmurdereli ilçesindendir

Görme yetisini kötü bir olay sonucu kaybetmesi sonrası 1958 yılında Ankara körler okulunda orta öğrenimine başlamıştır.

Lise döneminde arkadaşları ile birlikte "aydınlığa doğru" adında bir dergi çıkarmaya başlamıştır. Lise son sınıfta William Saroyan'ın "yoksul insanlar" adlı kitabından oyunlaştırdığı "yüreği dağlarda olan adam" öyküsü aynı dönem bursa halkevi oda tiyatrosunda sahnelenmiştir.

1964'te üniversite merkezi sınavını üçüncülükle kazanmıştır. Ankara üniversitesi hukuk fakültesine kaydını yaptıran Yağmurdereli; Hüseyin Cevahir, Zekai Özger, Prof. Ahmet inan, Haluk şahin, Metin güven, Gürsen topses, Gün zileli ve daha birçok arkadaşı ile "yeni eylem" dergisini çıkarmaya başlamıştır. Derginin editörü, sahibi ve sorumlu yönetmeni idi.

12 Mart Muhtırası sonrası 1973 yılında üniversitedeki öğretim üyelerinin uzaklaştırılması operasyonundan o'da nasibini almış 12 Mart 1971'den sonra üniversiteden uzaklaştırılmıştır.

Samsun'un Havza ilçesinde 1972 yılında avukatlığa başlamıştır. Disk, töbder gibi halk örgütlerin sıkıyönetimdeki yargılanmalarında savunma avukatlığını üstlenmiştir.

1977 yılında avukatlık yaptığı bursa'da evlenmiştir. Yağmurdereli "Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi/ Acilciler" grubunun kurucusu ve lideri olduğu iddiasıyla 13 Mart 1978'de tutuklanmıştır.

Türk Ceza Kanunu'nun (Tck) "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirme" fiilini düzenleyen 146. maddesinin 1. fıkrası uyarınca Samsun Ağır Ceza Mahkemesi'nce müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Bursa cezaevinde Nazım hikmet'in ranzasında yattıktan bir ay sonra kesintisiz 14 yıl süren cezaevi süreci başlamıştır. Bir siyasi mahkum olarak sırasıyla; Bursa, Samsun, Trabzon, Adıyaman, Amasya, Mardin, Diyarbakır, Mardin, Sinop, Samsun ve Bursa cezaevlerini tutukluluğu süresince dolaşmıştır.

29 ocak 1982'de Sinop kalesi cezaevine sürgüne gönderilmiştir ve zaman zaman deniz suyu ile dolan bir hücrede bir ay kadar tutulmuştur. Sonrasında iki yılını geçireceği bir başka hücreye kapatılmıştır. Sinop kalesi'ndeki yıllardan sonra samsun'a, birkaç yıl sonra da Bursa cezaevine nakledilmiştir. 1987 yılının eylülü'ne kadar çaycı ve gardiyanlar dahil kimse ile ne konuşturuldu, ne görüştürüldü. Tecrit tam 7 yıl sonra sona erdiğinde içeri alındıktan 20 gün sonra doğan oğlu ve ailesiyle görüşebildi. Wşber yağmurdereli uzun cezaevi günlerinde yazdığı kısa öyküleri ve tiyatro oyunlarını gizlice dışarı ulaştırabildi. "Pek firaklı bir dağ masalı" adlı öyküsü 1986 yılında bir yarışmada birinci oldu. "Mor masa" adlı oyununun Londra'da sahnelenmesi çabası sonuçsuz kaldı. "Cezaevi şiirleri antolojisi" Londra'da ingilizce olarak yayınlandı. Uluslararası af örgütü 1990 yılında "Avukat Eşber Yağmurdereli'nin adil olmayan yargılanması" başlıklı raporu yayınlayarak tüm hükümetlere yollayıp, dünyanın dikkatini Yağmurdereli'nin durumuna çekmiştir.

13 buçuk yıl sonra, Terörle Mücadele Yasası (TMY) ile öngörülen "şartlı tahliye" den yararlanarak, 1 Ağustos 1991'de serbest bırakılmıştır.

Yağmurdereli, serbest bırakılmasından sonra, "barış" ve"demokrasi" girişimlerinde yer aldı, ölüm oruçlarında aracı oldu. "Barış için 1 Milyon imza kampanyası"nın sözcülüğünü yaptı.

Yağmurdereli, 8 Eylül 1991'de insan Hakları Derneği (iHD) mitingindeki konuşması nedeniyle 10 ay hapis cezasına mahkum oldu. Karar Yargıtay'da onanınca, daha önce, "şartlı tahliye" edildiği için 10 aylık hapis cezası daha önceki cezasının geri kalanıyla birleştirildi.

7 kasım 1995 tarihinde tutuklanarak ümraniye cezaevi'ne konuldu.kamuoyunun yoğun tepkisi üzerine 15 aralık 1995 günü serbest bırakıldı.

1996 temmuz'unda cezaevlerindeki ölüm oruçları 60. güne ulaşıp ölümler başladığında, Yağmurdereli bayrampaşa cezaevi'ndeki mahkumlarla görüşerek sorunların çözümü konusunda aracı oldu. daha fazla can kaybı olmasını önledi.

8 ekim 1996 günü "barış için bir milyon imza" adını verdiği toplumsal barış kampanyasını aydınlar, aydınlar, sanatçılar, bilim adamları, iş adamları, politikacılar ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri ile başlattı. Ülkeyi baştan başa dolaşarak topladığı bir milyon imzalı dilekçeyi 17 mayıs 1997 yılında tbmm başkanına teslim etti.
Sinop kalesindeki hücresinde kalırken yaşayıp yazdığı "akrep" adlı oyununu ankara sanat tiyatrosu'nun sahneye koyacağı 24 ekim 1997 gününden beş gün önce 19 ekim günü kanal d'de Tbmm başkanı Hikmet Çetin'le yer aldığı programdan sonra canlı yayında gözaltına alınıp Çankırı cezaevi'ne kapatıldı.

Tekrar toplumsal tepki gündeme gelince, hükümet gözlerinin görmemesini bahane ederek, Cumhurbaşkanı tarafından affedilmesi yoluna gidilmesini istedi ama yağmurdereli bu özel affı kabul etmedi. bunun yerine düşünceyi suç olmaktan çıkaran yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını istedi.
Hükümet; "cezaevinde bulunuşu hastalıklarının tedavisini imkansız kıldığından bu durum cezaevinde ölüm sonucu yaratır" gerekçesiyle inisiyatifi dışında tahliye etti.

Yağmurdereli 1 Haziran 1998'de yeniden tutuklandı ve 18 Ocak 2001'de çıkarılan basın yolu ile işlenen cezaların ertelenmesi ile ilgili yasadan yararlanarak serbest bırakılmıştır.