bugün

refik

asmalı'da meyhane gibi meyhanedir. fiyatlar tuzludur. yabancı tursitler çok gelir ama kafada kumkapı vari bi düşünce olmasın. müzik tercihi genellikle taksimlerden oluşur ama istek gelmeden çalmadıkları bir zeki müren cdsi var akıllara zarar. ve ne zaman bu cd çalsa turistlerdeki hayranlığı görmemek elde değil.

ne yenir ne içilir kısmında ne içileceği kısmını pas geçerken yenir kısmında reklam kokan hareketler olmadığına emin olmanızı ister 'her şey' derim. elbette menünün alayını yemişliğim yok ama ne yediysem memnun kalmışlığım var ulan bunun daha iyisini nerede yemiştim demişliğim yok.

yinede biraz örneklendirelim. eğer kırmızı et seviyorsanız her bahar başında kuzu sarma yaparlar ve bu mekan için geleneksel bir lezzettir. sadece bahar başlarında olur. o dönemlerde şehir içi şehir dışı kombineli müdavimleri olur.

işin deniz kısmına geçecek olursak hiç deniz mahsulü ana yemek yemedim çünkü deniz mezeleri müthiştir. elbette hepsini yemişliğim yoktur ama şimdi yazacağım 3 mezeye türkiye çapında kefilim.
1- lakerda... baş tacı mezemdir kendisi ve en iyisini burada yedim.
2- tarama... gördüğünüzde anlarsınız. havyarlar öyle kıyıya köşeye saklı değildir diğer malzemeler havyarın yanında takılır.
3- söğüş jumbo karides... belkide en basit mezedir ama tazelik sembolüdür. boylarını çemkiremez renklerine hayran olursunuz.

ayrıca salatası harikadır. basit gibi görünür salata ama bi rakı sofrasının demirbaşıdır ve belkide istanbul en zayıf ürünüdür rakı masasındaki salata.

tavsiyedir...

not= istanbul'da bi felaket olsa 2. iş bu lakerdayı yapanın başına bi iş gelmiş mi diye kontrol etmek olur.