bugün

blog yazarlığı

Kişisel duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak amacıyla yaptığım çok önemli bir iştir. Dertleşemeyen, duygularını içine kapatan insanlar, bildiklerini paylaşmayı seven insanlar tarafından açılan bloglarla yazılarını duyurmaya çalışırlar. Yazılarını duyurmak için genellikle sosyal medya aracını kullanırlar. Çoğu blog yazarı facebook'ta kurulmuş olan grupları kullanırlar. Kendi kitlelerini oluşturmaya çalışırlar. Bir çok blog yazısını okuyarak kendilerini geliştirmeye çalışırlar. Çünkü bir blog yazarının yapması gereken en önemli şey yazdığı bloglardan daha çok blog okumasıdır. Blog okuması ufkunu genişletip daha çok fikir sahibi olmasını sağlayacaktır. Ayrıca okuduğu blogun emeğini göz ardı etmez. Hangi şartlar altında yazının oluşturulduğunu bilir. Çünkü kendisi de blog yazarıdır.

Blog yazıları çöp blog olarak oluşturulmuş ve ya emek verilerek oluşturulmuş olarak kendi kafamda ikiye ayırırım. Çöp olarak oluşturulmuş bloglar genellikle alıntılardan oluşan bloglardır ve bu bloglar varlıklarını daha fazla sürdüremezler. Çünkü bloglamaktan bir süre sonra sıkılırlar. Ama emek verilerek oluşturulan bloglar ise varlıklarını daha uzun sürdürür. Çünkü o blogdaki tüm yazılar kendi klavyesinden çıkan kelimelerdir. Anlatımın akıcılığını sağlamak için uzun emek verilmiş yazılardır. Giriş gelişme sonuç bölümleri önemsenerek yazılmış bloglardır. Şimdi hiç bir blog yazısı emek verilmeden oluşturulamaz ki diyebilirsiniz. Ama az emek verilmiş ve ya çok emek verilmiş yazılar. Hangisi değerli olur. Tabii ki daha çok emek verilerek oluşturulmuş olan blogdur. Yaşanmışlıklar vardır. Birikimler vardır. Blogu kolay kolay kaldıramazsınız. Emekleriniz akıllara gelir.

Yazılan blogları okuyucularla buluşturmak günümüz şartlarında ancak sosyal medya aracılığı ile, para ile reklam vererek ve ya takip ettiğiniz bloglara yorum yaparak okuyucularınızı arttırabilirsiniz. Biraz başka blogları takip etme yöntemlerinden bahsedelim. Okunulan bloglara genellikle teşekkürler, emeğinize sağlık gibi yorumlar yapılıyor. Bir insan blogu okuduktan sonra yorumları okumaya başlar. O konu hakkındaki zıt görüşleri görmek ister. Bu yüzden teşekkürler, başarılar, emeğinize sağlık gibi yorumlarınız okunmaya değer olmayacaktır. Ama yazı ile ilgili olumlu ve ya olumsuz görüş bildirmeniz hem okuyucunun hem de o blogu takip eden okurların ilgisini çekebilecektir. Bu şekilde okuyucu sayınızı arttırabilirsiniz.

Yazarlığa başladıktan sonra ise yazma işini alışkanlık haline getirmek şart olacaktır. Alışkanlık haline getirmeniz gerekecektir. Nedenini sorarsanız bir süre sonra benim blogum mu vardı diyebilirsiniz. Bu yüzden yazma alışkanlığı bir blog yazarı için kaçınılmaz bir esas olarak alınmalıdır. Benim önerim ise bu konuda günlük yazmaktır. Günlük yazdığımız zaman yazma alışkanlığı kazanacağımızı düşünüyorum.

Blog yazarlığı için yazmak elbette ki yeterli değildir. Okuyucu sayısı, Az çok programlama dili bilmek ve birazda yetenek gerektiren bir iş. Yazılarınızı çok iyi yazıyor olabilirsiniz. Ancak okur için yazının önemli olduğu kadar yazının okunabilir durumda olmasıdır. Yazının hangi ortamda paylaşılıyor olmasıdır. Temanızın çok kötü olması yazınızın okunabilirliğini azaltacaktır. Seçilen yazı tipide çok önemlidir. Bu durumların hepsinin göz önüne alınması gerekir.

Çok sık tema değiştirmek takipçi sayınızı azaltacağından herkes emin olabilir. Tema yazarla özdeşleşmelidir. Özgün olmalıdır. Tasarımı gördüğümüz anda aaa evet şu blogun tasarımıydı diyebilmeliyiz.

Gerçekten çok kaliteli vs. Blog yazarlarının en çok şikayet ettiği durumlardan biri ise yazılarına yorum yeteri kadar ve ya hiç yorum yapılmamasıdır. insanın blog yazarlığını bırakması için yeterli olabilecek bir durumdur. Yorum yapılması okur açısından bakıldığında kopya içeriklerle oluşturulmuş yazılar ise yazarın yorum yapması isteği çok saçma karşılanacaktır. Ancak 5-6 saatlik ve ya 1 hafta gibi uzun süreçlerden geçerek oluşturulmuş olan yazılara okurların ilgisiz kalması yazarın şevkini kırabilir. Emek verilen işe yeterli ilgi gösterilmemesi her insanı üzecek bir durumdur. Okurlarında biraz empati yapması gerekir.

Peki blog yazarları yazılarını nasıl oluşturuyorlar ? Her blog yazarının yanında taşıması gereken eşyalar neler.? Not defteri blog yazarları için kaçınılmaz bir araçtır. Yazacağınız konuyla ilgili aklınıza bir şey geldiği zaman hemen not almalıyız.

Her olaya bunu blogumda konu edinebilir miyim gözüyle yaklaşmalıyız. Eğer bu bakış açısına sahip olursak blog konusu bulmakta hiç sıkıntı çekmeyiz.

Yazıların sessiz bir ortamda ve ya hafif bir müzikle oluşturulması yazar açısından çok ilham verici olabilir. Blog yazarı diğer blog yazarlarıyla sürekli olarak etkileşim halinde bulunmalıdır. Kendisine zıt görüşte yazılan yazıları okuması kendi blog yazarlığına çok şey katacaktır. Blog yazarı içindekileri dışa vurabilme yeteneğine sahip olmalıdır ve bunu gün geçtikçe blog okuya okuya blog yaza yaza geliştirecektir. Yazma yeteneği kullanılmadığı zaman körelir. Ayrıca her blog yazarının araştırma yapabileceği bir dizüstü bilgisayarı ve ya masaüstü bilgisayarı , yazıcısı, kendisine ait ofis ortamında bir odası gereklidir.