bugün

komprador

kelime, portekizce kökenlidir.
literatürde "satın alıcı" manâsına gelmektedir. bununla beraber, yabancı işverenlerin hesabına çalışan bir aracı manasına ya da yabancıya hizmet eden yerel hizmetkâr anlamına gelir (çin'de)

Çin'de, 18.yy'dan başlayarak 21.yy'la kadar, batılı sermaye gruplarına yardım eden bir tüccar sınıfı bulunur. Sözleşmelerle kiralan bu tüccarlar -- yani kompradorlar ülkedeki girişimcilerle, döviz değerlendirimleriyle ve asayiş yöntemiyle içli dışlı ilişkiler kurmuşlar ve bu ilişkilerini Batıyla olan iş ilişkilerinde kullanmışlardır. Çoğu komprador -bu ilişkilerini en iyi kullananlar- çok zenginleşmiş ve kompradorluktan, sermayedarlık seviyesine yükselmişlerdir.

Ülkemizde de çeşitli örnekleri yer alan "komprador"lar, sosyalizmin yükselişte olduğu latin amerika'da oldukça huzursuz dönemler geçirmektedirler. Lâkin, ülkemizde bu tip kişilere / gruplara karşı bir sevginin bile mevcut olduğu söylenebilir. Herhalde türk milletinin özelliğidir, kendini soyanları sevmek.

Komprador sınıfı olarak tabir edebileceğimiz güruh, Özellikle Evren - Özal döneminde devletten destek görmüş ve ciddi bir yükselişe geçmiştir. Batık kredilerle beslenen "zenginlerimiz", bugün ülkeye yabancı sermaye olarak girmektedirler. Asıl kompradorlukları şimdi başlamıştır.

Diğer taraftan her gün reklamlarını gördüğümüz, senelik kompradorlarımız --Holdinglerimiz de artık yurt dışına açılmakta ve gurbet ellerde kompradorlar yaratmaktadır.