bugün

kuran ı kerim

Hud Suresi nin birinci âyeti şöyledir:
Elif. Lâm. Râ. Bu, âyetleri muhkem kılınmış, sonra da her şeyden haberdar olan (Allah) tarafından açıklanmış bir kitaptır.

Burada Kurân ın açıklamasının dahi Allah tarafından olduğu, ikinci ayette bunun sebebinin Allah tan başkasına ibadet etmememiz olduğu, Peygamberimizin de Allah tarafından görevlendirilmiş uyarıcı ve müjdeci olduğu bildirilmektedir. "Kuşkusuz, ben size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim." Bölümün başında de ki sözünün olmaması, bir yanlış anlamaya yol açamayacağından söylenmemiştir. Ama okuyan herkes böyle bir sözün gizli olduğunu kolayca anlar. Karşı tarafın kolayca anlayacağı bazı kelimeler söylenmez ki, bu hemen her dilde vardır. Zariyat Suresi' nin 50. ve 51. ayetlerinde de durum aynıdır. Önceki âyetlere bakarsanız orada da yanlış anlamaya imkan verecek bir durum yoktur.

edit: bu dilin yapısıyla ilgili birşeydir direkt türkçe düşünüldüğünde her dilde saçmalıklar çıkar. mesela ingilizcede "no, dont think so" diyen biri "hayır, zannetmiyorum" demek istiyordur. ama bunu sadece yazılı kelimeleri tercüme ederek çevirirseniz "hayır, çok düşünme" diye anlarsınız.. yani "dont think so" bir emir cümlesidir tek başına söylenirse.. ama bunun öyle olmadığını ve burada bir gizli "ben" sözcüğü olduğunu ingilizce bilenler bilir...