bugün

önyargı ve kalite bağlantısı

günümüzün en gizli ve en tehlikeli kavramıdır ön yargı. neden gizli dedim çünkü çoğu zaman insan farketmez bile bu durumu.
ön yargı insanlarda doğuştan olarak bulunan doğal bir duygudur. bazı insanlar az ön yargıya sahipken bazılarının hayatı tamamen ön yargının esiri olmuştur.
şahsen kendimi ön yargısı az bir insan olarak nnitelendiririm.
lütfen hayal edin. sokakta yürüyorsunuz. karşıdan bir adam geliyor. adamı süzüyorsunuz. ayağında eskimiş bir spor ayakkabı, yıpranmış bir kot, rengi açılmış siyah bir tshirt, kirli sakal, elinde tespih, boy 1.80, kilo 100, kaşları çatık. ilk olarak zararlı bir insan olarak adlandırırsınız bu adamı. halbuki adam uluslararası ilişkiler okumuş 3 dil bilen, arabası evi olan, bir kediyi ezmektense arabasıyla direğe girip kolunu kırmış bir adam olabilir. bilemezsiniz. bu adam size baksa canınız sıkılabilir, rahatsız olabilirsiniz ama sizi kültürü ve bilgisiyle ezecektir, siz bilmezsiniz, bilemezsiniz. tipi ürkütücüdür. 100 kişinin içinde bu adam olsa ve polise deseler ki ' bu yüz kişinin 5 inin cebinde uyuşturucu var' o polis ilk bu adamı aramakla başlar işe halbuki hayatında esrarı sadece filimlerde görmüştür. en başta dediğimiz gibi her insanda olan bu ön yargı durumu insandan insana oran anlamında değişir. bir insanın kalitesini ölçmenin yüzlerce yolu vardır ancak emin olun en garantili şekilde bir kişinin kalitesi önyargı oranıyla ölçülebilir. bir insanın önyargısı ne kadar düşükse o kadar kaliteli demektir. önyargı yüksekse kalite düşüktür. bir insan isterse 3 üniversite bitirmiş olsun. bir üniversitede profesör, dekan, rektör olsun. üzerinde en mükemmel takım elbise olsun. bunlar bu adamın kaliteli olduğunu göstermez. bir vidyonun kalitesi pixel oranıyla ölçülebilir ancak insanlarda kalite böyle ölçülemez.