bugün

pos tefeciliği yalanı

son günlerde medyada haberleri çıkan "pos tefeciliği" ile ilgili bir dizi yalanlardır.

bakınız, sayın başbakanımız "faiz lobisi" deyip duruyor. ama asıl faiz lobisine nasıl çanak tutuyor, sıkılmadan okursanız aktaracağım.

şimdi öncelikle bu medyada son günlerde çıkan "pos tefeciliği" nedir, ne değildir onu bir idrak edelim.
bakalım bu iş tefecilik mi, yoksa kamu yararına bir iş mi öğrenelim.

muhterem müminler,
hepiniz kredi kartı, pek çoğunuz da kredi kartı borcu sahibisinizdir.
medyada aktarıldığı üzre bu pos tefeciler gazete ve internet ilanları ve cep telefonu mesajlarıyla halka ulaşıyor, kredi kartı borcunuzu kapatıp, belli bir komisyon karşılığında taksitlendiriyorlar.

buraya kadar sanırım mutabıkız, dananın kuyruğu buradan sonra kopuyor.

bu işte tefecilik yok.
evet, tefeci kelimesini bu iş için asla kullanamayız, bu düpedüz, fazi lobisinin ve bu lobinin etkisinde kalan yandaş ve yalak medyanın bir aldatmacasıdır.

şimdi sizin 10.000 tl kredi kartı borcunuz var, aylık geliriniz ise diyelim ki 1500 tl, bu borcun ancak ve ancak asgari tutarını yatırabiliyorsunuz ve hatta onu dahi yatıramıyorsunuz. işte burada faiz lobisi devreye giriyor ve sizin hayatınızı karartan faiz oranları ile sizi modern bir köle haline getiriyor.

peki bu pos tefeci olarak adlandırılan kişiler ne yapıyor?

sizin 10.000 tl olan kart borcunuzu tek seferde kapatıp, kredi kartının limitini açıyor ve buradan cüzi bir komisyon (1000-1500 tl gibi) karşılığında sizin borcunuzu uzun vadelere(12-18-24 ay gibi) yayarak rahat ödemenizi sağlıyor.

burada illegal bir durum yok.
herşey tamamen yasal, tamamen kanuni. tefecilik yok.

peki bu adamlar nasıl bunu cüzi bir komisyon karşılığı yapıyor? diye sorduğunuzu duyuyorum sanki.

evet, işte zurnanın zırt dediği yer burası.
bu durum zaten sizi ilgilendirmiyor. zira bu işi yapan kişiler genelde kontör satıcıları, kuyumcular gibi sattıkları perakende mal karşılığı peşinen vergisini ödeyen, lakin satış işlemi sonrası fatura kesmeyen işletmeler.

işte burada hem sattığı malı resmi olarak satmış gösteriyor, hem de devlete peşinen ödediği vergiyi "komisyon" olarak kredi kartı mağdurundan tahsil ediyor.

böylece düşük bir faiz karşılığı kart borcu uzun vadelere yayılarak kapanabiliyor.

tabi ki bu durum faiz lobisinin, yani kan emici vampir bankaların büyük bir gelir kaybı yaşamasına sebebiyet veriyor.

düşünsenize, banka 10.000 tl'lik bir kredi kartı borcundan en az 17-18.000 tl tahsilat yapacak, hatta bu hukuki bir durum yaratacak, kart borcu avukatlık olacak. borç ile ilgili yasal takip başlayacak, mahkeme kararı çıkacak.
yine örneklemek gerekirse, banka 10.000 tl'lik bir kart borcunun diyelim ki 7000 tl'lik kısmını tahsil etmiş, ama müşteri sözleşmesine istinaden sizi temerrüt faizleri ile birlikte 10-12000 tl olarak icraya veriyor. tahsil edebilirse ediyor, edemediği takdirde bu alacağın tamamını, tekrar üzerine basa basa söylüyorum, "tamamını" vergiden düşüyor. yani burada bankanın bir zararı yok. ayrıca vergiden düştükten sonra bu alacağı herhangi bir varlık yönetim şirketine(faiz lobisinin bir diğer kan emici oluşumu) satıyor. evet, yanlış anlamadın, bildiğin satıyor.
yani alacağı vergiden düşüyor bir, ayrıca bu alacağı bir başka şirkete satıyor bunun karşılığında da nakit olarak parayı kasaya indiriyor bu da iki, alacağı satın alan şirket tahsil edemediği meblağı hem vergiden düşüyor, hem de bu sayede uluslararası bir kara para aklama işlemi gerçekleşiyor bu da üç. dikkatinizi birşey çektiyse, devlet bir borcu iki defa vergiden düşüyor.
yani netice olarak zarara uğrayan katiyyen faiz lobisi değil, devlet, dolayısıyla da millet oluyor.

bakın şu pisliğe...
1-devletin uğradığı vergi kaybı,
2-ailelerin yaşadığı sosyal felaketler,
3-faiz lobisinin fahiş kazancı
4-uluslararası kara para aklama olayı.

abartmıyorum, durum aynen böyle.
ben olayı basite indirgeyerek yazıyorum, dileyene de detaylı olarak anlatırım, nasıl devlet zarara uğratılıyor, nasıl kara para aklanıyor...

işte bu durum dolayısıyla faiz lobisi bu pos tefeciliği olayına karşı.

peki medya kimin elinde?
tabi ki sermaye sahiplerinin ve her sermaye sahibinin de aynı zamanda bankası da olduğu malum sayın müminler.

hemen dün itibariyle başımdan geçen bir olayı aktarmak isterim, örnek olması açısından.
bugüne beton yazdırdık ve beton ödemesi yapmamız gerekli, ay sonu olduğundan ve ödemelerden dolayı nakit sıkışıklığı var piyasada, müşterimizden betonun ödemesini rica ettim, ay sonu dolayısıyla parası olmadığı kredi kartı verebileceğini söyledi, ama kredi kartına taksit yapılması gerekiyordu.
çekeceğimiz meblağ 8000 tl, bu meblağı 12 taksit olarak kendi işyerimden çekmiş olsam;

1- yüzde 18 kdv fatura etmem gerekiyordu.
2-bankanın pos komisyonu yaklaşık 2000 tl tutuyordu.

işte bu pos tefecisi diye adlandırılan arkadaşlarımıza başvurdum hemen.
8800 tl kredi kartından çektik, 3 ay ertelemeli 12 taksit. iki dakika sonra 8000 tl nakit parayı elime aldım ve işlerimi hallettim.
kdv'den karım yaklaşık 1500 tl, pos komisyonundan karım 1200 tl ne yapar? 2700 tl.
ayrıca müşterim açısından da ödeme kolaylığı, müşteri memnuniyeti yüzde yüz. zira adam bir kerede ödeyeceği bakiyeyi, uzun vadelere yayarak ufak taksitler halinde ödeyecek.

alan razı, veren razı.

faiz lobisi protest sanayici'nin sikini yesin.

sayın arkadaşlar.
pos tefeciliği diye birşey yoktur, medyada çıkan haberlere aldanmayın, inanmayın.

sizleri bankaların, faiz lobisinin kucağına atmak istiyorlar.

ben her zaman yanınızdayım, halkın, vatandaşın yanındayım.

ey başbakan!
meydanlarda bağırıp duruyorsun "faiz lobisi" diye.
al sana faiz lobisi. neden bu duruma göz yumuyorsun?
yoksa sen de ortak mısın bunlara sayın başbakan?

kıymetli arkadaşlar,
kredi kartı borcunuzun asgarisini ödeyip bu çakallara yem olacağınıza gidin düşük bir komisyon karşılığı borçlarınızı kapatın ve ufak ufak ödeyerek, rahatlıkla borçtan kurtulun.

medyanın yavşaklığına inanmayın.

bu iş son derece yasal ve kamu yararınadır.

ve son olarak altını çizerek tekrarlıyorum ki;
"pos tefeciliği diye birşey yoktur..."

tefeci olan, orospu çocuğu olan faiz lobisi olan bankalardır.

iyi geceler...