bugün
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi26
- beli açıp kot şort giymek9
- ismail kartal9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün15
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması13
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba10
- icardi19059
- jose mourinho14
- barbara palvin'in aldatılması10
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- erdoğan'ın mülteci sevdası18
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz30
- magicovento cesurluğu12
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı12
- üçten fazla dövmesi olan kız12
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması14
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- amında oyalanmak istiyorum11
- ahmet uğurlu15
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak13
- albay kemal19
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi13
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri10
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür15
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi14
- dinci zekası8
- magicovento38
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak30
- hoşlandığı erkek tezgahtar çıkınca ağlayan kız12
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi12
- 99 098 146 tl satılan saat12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi20
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması11
- atatürkün mason localarını kapattırması13
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi8
- d varank21
- uzun entry giren erkek9
- ayak fotosu isteyen yazarlar9
- zalbert ramstein den alt dudak almak8
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır9
- kadınların erkeklerden üstün olduğu konular18
nefret, taklidi yapılamayacak kadar kaliteli bir duygudur. seviyormuş gibi görünebilirsin, kızmış gibi görünebilirsin ama asla nefret edermiş gibi görünemezsin. az ya da çok değildir, hep çoktur, hep en uç noktadır ve hep zevk verir; bir o kadar da zarar.
midesi bulanmayan adamın midesini bulandırır. belki duygunun kendisi değildir de nefreti hissettiren kişidir bulantının sebebi ama sessiz kalmak, saçma sapan kelimeler sarf ederek nefretin seni aşağıya çekmesinden daha iyidir. kaliteli dedim ya, kalite hep iyi değildir. kalite, bir şeyi en iyi yapabilmektir ve nefretin en iyi yaptığı şey aşırı dozda kullanıldığında o çok uğraşıp koruduğun sakinliğini, mantıksal, duygusal ve ruhsal hareketlerini tam tersine çevirmesi ve en dibe çekmesidir. cevap vermeye tenezzül bile etmeyeceğin ilkokul sataşmalarına dalmana ramak kalır ama yine birinin, bir şeylerin hatrına atarsın içine. onu özütene kadar saçın beyazlar, göz altı torbaların yerçekimine yenik düşer, yüzün kırışır, eklemlerin ağrır, dişin sızlar... ama sonunda hep bir "ama" vardır.
anneni seviyorum. ciddi anlamda seviyorum anneni çünkü senin gibi bir karakteri farkında olmadan tanımama fırsat verdi. sayende ben de nefretin ne denli güzel bir duygu olduğunu anlamış oldum. hayır hayır, senin gibi bir anlık sinire kapılıp "yıkarım dağları" triplerine girmeyeceğim, sana ve dolaylı olarak anneni de işin içine katarak küfür de etmeyeceğim zira küfür yenilginin acısını azaltmaya çalışmanın bir ürünüdür. ayrıca tapılası bir varlığa hakareti ben kendime yediremem. ha, ben seninle de bir yarış içinde değildim ki bir şey kazanayım ya da sen kaybedesin ama belli ki sen bir yarışa kapılmışsın. senin yerine geçtiğim de yok, geçmek de istemem. neden sen olmayı isteyeyim ki? ben kendi yerimi yarattım, ben ilk gün nasıl davranıyorsam yine öyle davranıyorum. bu kadar basit. küfür etmek kolay, aynı performansı konuşma diline de yansıtabilmek zor.
değişme demiyorum, hobi olarak yine değiş ama tümüyle değiştirme kendini gözünü seveyim. en azından insanlığının temeli olan kişiliğin sabit kalsın. seni vezir edecek de o, rezil edecek de.
vururum, kırarım demek isterdim ama yok. ha tabi bu hiç demeyeceğim anlamına gelmez. sabrım çoktan taştı ama bardak henüz çatlamadı, az kaldı.
bu bir tehdit değildir ama sanıyorum okuyacak olursan tehdit olarak alacaksın. ben sadece yazmam, aynı zamanda yaparım. zarar versem de zarar alsam da her türlü rahatlayacağım günün birinde. amacım bir şey kazanmak değil ne de olsa.
adın bile midemi bulandırıyor, yüzünü görsem acaba kusar mıyım konusu çok edilmiş o güzel yüzüne? sahi, nazar değer diye mi saklıyorsun? neyse. yok lan, kusamam. madem o kadar güzel, kıyamam. anca alkol alıp üstüne sigara dumanı koklayınca kusabiliyorum. fiziğin senin olsun, benim işim kişiliğinle. sadece hangisiyle uğraşacağıma karar veremedim henüz.
midesi bulanmayan adamın midesini bulandırır. belki duygunun kendisi değildir de nefreti hissettiren kişidir bulantının sebebi ama sessiz kalmak, saçma sapan kelimeler sarf ederek nefretin seni aşağıya çekmesinden daha iyidir. kaliteli dedim ya, kalite hep iyi değildir. kalite, bir şeyi en iyi yapabilmektir ve nefretin en iyi yaptığı şey aşırı dozda kullanıldığında o çok uğraşıp koruduğun sakinliğini, mantıksal, duygusal ve ruhsal hareketlerini tam tersine çevirmesi ve en dibe çekmesidir. cevap vermeye tenezzül bile etmeyeceğin ilkokul sataşmalarına dalmana ramak kalır ama yine birinin, bir şeylerin hatrına atarsın içine. onu özütene kadar saçın beyazlar, göz altı torbaların yerçekimine yenik düşer, yüzün kırışır, eklemlerin ağrır, dişin sızlar... ama sonunda hep bir "ama" vardır.
anneni seviyorum. ciddi anlamda seviyorum anneni çünkü senin gibi bir karakteri farkında olmadan tanımama fırsat verdi. sayende ben de nefretin ne denli güzel bir duygu olduğunu anlamış oldum. hayır hayır, senin gibi bir anlık sinire kapılıp "yıkarım dağları" triplerine girmeyeceğim, sana ve dolaylı olarak anneni de işin içine katarak küfür de etmeyeceğim zira küfür yenilginin acısını azaltmaya çalışmanın bir ürünüdür. ayrıca tapılası bir varlığa hakareti ben kendime yediremem. ha, ben seninle de bir yarış içinde değildim ki bir şey kazanayım ya da sen kaybedesin ama belli ki sen bir yarışa kapılmışsın. senin yerine geçtiğim de yok, geçmek de istemem. neden sen olmayı isteyeyim ki? ben kendi yerimi yarattım, ben ilk gün nasıl davranıyorsam yine öyle davranıyorum. bu kadar basit. küfür etmek kolay, aynı performansı konuşma diline de yansıtabilmek zor.
değişme demiyorum, hobi olarak yine değiş ama tümüyle değiştirme kendini gözünü seveyim. en azından insanlığının temeli olan kişiliğin sabit kalsın. seni vezir edecek de o, rezil edecek de.
vururum, kırarım demek isterdim ama yok. ha tabi bu hiç demeyeceğim anlamına gelmez. sabrım çoktan taştı ama bardak henüz çatlamadı, az kaldı.
bu bir tehdit değildir ama sanıyorum okuyacak olursan tehdit olarak alacaksın. ben sadece yazmam, aynı zamanda yaparım. zarar versem de zarar alsam da her türlü rahatlayacağım günün birinde. amacım bir şey kazanmak değil ne de olsa.
adın bile midemi bulandırıyor, yüzünü görsem acaba kusar mıyım konusu çok edilmiş o güzel yüzüne? sahi, nazar değer diye mi saklıyorsun? neyse. yok lan, kusamam. madem o kadar güzel, kıyamam. anca alkol alıp üstüne sigara dumanı koklayınca kusabiliyorum. fiziğin senin olsun, benim işim kişiliğinle. sadece hangisiyle uğraşacağıma karar veremedim henüz.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar