bugün

28 şubat davası

ileri demokrasimizin yanında ileri hukukumuz olduğunu da bizlere göstermiştir.

davayı 28 Şubat tutuklularından emekli Albay Alican Türk'ün ağzından dinleyelim bi de:

-------- alıntı -----

Abi, ben tutuklanalı 26 ay bitti. iddiaya göre 2002'nin Aralık ayında dönemin 1'inci Ordu Komutanı Org. Çetin DOĞAN ile yüz yüze görüşerek Balyoz Darbe Planı içinde yer almayı kabul etmişim. 'Yahu ben o tarihte Butmir'deyim, Çetin Paşa istanbul'da... Nasıl yüz yüze görüşmüşüz?' diye sordum, ama cevap veren olmadı. ismim sözde 2002 Aralık ayında yayınlanan bir görevlendirme yazısında geçiyormuş. Yazı deyince yanlış anlama, imzalı bir evrak falan değil; bir CD içinde yer alan düpedüz sahte olarak düzenlenmiş bir Word dosyası... (...) Bosna'da olduğumuz süreçte, sorumluluk bölgem olduğu iddia edilen istanbul'da darbe timlerine personel seçmekle suçlandım.(...) 'Ben o tarihlerde Bosna'daydım, söz konusu seminere de katılmadım, katılamazdım'dedikçe savcılık makamı bana Bosna hariç yeni görev yerleri buldu, ama bir türlü yurt dışında olduğumu kabul etmedi. Mahkemenin talebi üzerine Genelkurmay, K.K.K.lığı, Emniyet Genel Md.lüğü resmî yazı gönderip yurt dışında olduğumu bildirdi, ama mahkeme gerekçeli kararında 'sanığın savunmasına itibar edilmemiştir' dedi. Yani aslında bana değil, devletin resmî kurumlarına itibar etmiyor.(...)

Sonuç, ağırlaştırılmış müebbet... Teşebbüs aşamasında kaldığı iddiası ile 16 yıla indi. (...) Sen ne dersen de, istersen ben suç tarihinde doğmamıştım de yine de fark etmez. Aslında ortada bir suç olmadığı gibi suçlu da olmadığını onlar da biliyor.(...) Sen bu kirli senaryo içinde seçilmiş bir karaktersin ve sana biçilmiş rolü sen benimsemesen de zorla sana oynatıyorlar. Çünkü bu davalardan elde edilecek siyasî rant her türlü insan hakları ve masumiyetin üzerinde."

-------- alıntı -----
http://www.ilk-kursun.com/haber/145317