bugün

justin bieber gören türk kızları

çocukluğumdan itibaren pek çok çeşidine tanık olduğum kızlardır. arkadaş bir de karl marx çıkmış: "din kitlelerin afyonudur" demiş. bugünleri görse ne kadar yanıldığını anlardı bence. öyle insanlar var ki, çiçek koklasa kafa buluyor. tv izlese kendinden geçiyor. biibır denilen bir fırlama için kendisini yerden yere vuruyor. ulan bu adamın afyona ihtiyacı yok ki. kafa zaten olmuş bir dünya. ne afyonu hacı dayı?

haa, ama marx haklı. yani bu söylediğinde değil ama kapitalizm hakkında söylediklerinde. şimdi sistem bizi bu hale getirdi edebiyatı yapmak istemiyorum ama doğruya doğru. sen bir tüketim toplumu olmuşsun. bütün kafa yapın, çocukluğunda izlediğin çizgi filmlerden tut da bugün izlediğin, dinlediğin, takip ettiğin insanlar tarafından programlanmış. elin fırlaması amerikada iki tane kıytırık şarkı söylüyor, burada bizim çocuklar kafayı sıyırıyor. alışmış çünkü tüketmeye, kendisini tükettiği şeylerle tanımlayabiliyor ancak. diyor ki "ben belibırım*, van dayrekşıncıyım, tarkan hayranıyım, eminem hastasıyım, ruh hastasıyım." öte yandan başka birisi de diyor ki mesela "ben ay foncuyum, samsungcuyum, epılcıyım, toşiba hastasıyım, koka koladan başkasını içmem, nayktan başkasını giymem, gepten giyinmeyene adam demem" bilmem ne. zannedersin ki babası koka kola kampınide sio olarak çalışıyo amk dallaması. sonuç: ahanda bu gördüğünüz, insan desen insanlıktan utanacağın müşkül, sefil insanlar sürüsü.

bunu ne kapitalizm, ne şu ne de bu yaptırmadı bize aslında. gözünüzde büyütmeyin kapitalizmi. kapitalizm bir ideoloji değildir, kitabı yazılıp uygulamaya konulmamıştır. onu meydana getiren insandır. yani biziz. e be amk, kapitalizm mi emretti sana git de biibır fırlaması için kendini rezil et diye? o mu emretti sana sabahtan akşama kadar bilgisayarın başında, tvnin başında oturarak zaman geçir, ömrü billah bir kitap okuma, okursan da sikrıt gibi saçma salak şeyler oku sırf çok satıyo diye, bütün gün boş işlerle uğraşan, en basit işini bile kendi başına beceremeyen, kendine ve hayata dair en ufak bir özgün düşüncesi olmayan bir embesil ol diye? boku kapitalizme, şuna buna atma dostum. bu sistemi sen yarattın. sen istedin böyle olmayı. teknoloji dedin bunun adına, hayattan uzaklaştın, soyutladın kendi kendini. birisi çıkıp da "yav birader, korkuyorum ben bu işten. tv, bilgisayar, internet iyi hoş da bunlara bağımlı hale geldik, acaba bu kadar alışmasak daha mı iyiydi?" dediği zaman adamı çağın gerisinde kalmakla suçladın. "o ney o elindeki zımbırtı?" diye soran dedeni, anneanneni cahil olmakla suçladın. cahil olmakla suçladığın insanlar, kıtlık zamanında samanla buğdaydan ekmek yapıp, hayatta kalırlarken; elektrik gelmeyen köylerde yıldızları seyrederek eğlenirlerken; sen biibır denen fırlama sana "hay" demedi diye hayattan soğuyacak hale geldin. ay fonun olmadan yaşayamaz hale geldin. internet olmasa, çıkıp iki insanla muhabbet edemeyecek, insanlarla iletişim kuramayacak hale geldin.

ama yok, sen suçu yine kendinde arama. kapitalizm de, çağın gereklilikleri de, hayat koşulları de. ne dersen de. ama bir asır sonra, diyaliz makinası gibi bir makinaya bağlı bir vaziyette özgürlük hakkında serenat yazarken göreceğim seni. göreceğim ve karnıma ağrılar girinceye kadar güleceğim sana.