bugün

cide

cocuklugumun ve omrumun en guzel yillarinin gectigi ,kastamonunun en uzak ve en guzel yeri, surgun kasabasi... rifat ilgazin,suha tugtepe nin,serdar ortac in, huner coskuner in memleketi
rifat ilgazin sariyazmave karadenizin kiyiciginda romanlarinda ve 40 yil once 40 yil sonra ani kitabinda bahsi gecen ,13 kilometre kumsali ile karadenizin belkide en uzun kumsali olan goc sehri..sair le sehri arasinda oldukca etkileyici bir bag vardir.
1980 de elleri kelepceli ,gozleri bagli,70 yasindaki yazari yuruttukleri caddenin adi cok degil 6 yil sonra adini alir ve
sair ne zaman hasta olsa ona kasabasindan bahsederler atesi dusermis yuzune renk gelirmis..
surgun kasabasi olmasi ise garip bir ironi tasir. donemin devlet memurlarini siyasi nedenlerle sehrin en uzak kasabasina surme politikasi, eskiden beri uygulana gelen klasik bir surgun yontemidir.hos olan ise kasabaya her surulen memurun saskinlik icerisinde kalmasi ve bir sure sonra yerlesip orali olmasidir. adeta bir kilim motifi gibi islenmis deniz -orman birlesimi yemyesil ve inciyi andiran guzelligiyle, surgun bir nevi odule donusur.kasaba kendi esrafinca, karadenizin moskovasi olarak cagrilir. kastamonu gibi oldukca muhafazakar yorede, dogal olarak burada bir zamanlar surgune gonderilmislerce egitilmis nesilleri dusunun.
kaybettigi nufusunu goz onune alindiginda istanbulun 34.ilcesi demek neredeyse gercekci bir saptama olacaktir(*)ve azimsanmayacak bir yurtdisi nufusuna da sahiptir(*)
raki tuketimini oldukca cogaltan dogal seyir zevkinin yaninda ,kalkinma baglaminda elleri kollari baglanmis olan kasaba, bekledigi siyasi kudreti de arkasinda goremediginden olsa gerek gitgide tukenmeye baslar. 80ler 90 lar boyunca fabrikalar birbiri ardina kapanir .basiretsiz kasaba politikacilari nedeniyle sesini duyuramaz .her klasik sark sehri gibi gelen politikacilarini sehrin girisinde kurban keserek karsilayip , onlardan sadece begenmedikleri memurlari surme taleplerini ileten bir sistemin elinde oyuncak olur.
her insanin yureginde kendi dogup buyudugu yerlerin doldurulmaz yeri vardir.cocuklugunda teravi namazina gidiyorum deyip erik agaclarinda harcanan vakitler,dalindan yenen meyvalar,ilk bisiklete binmeler,ilk sevgililer ve insana 10 bin kilometre oteden ince bir sizi saplayan ozlem..kasabam

edit: gidin gorun temmuzun ilk haftasi nefis bir festivali vardir.rifat ilgaz sariyazma kultur ve sanat festivali
http://www.cide.gen.tr adresinden de resimlerini gorebilirsiniz