bugün

gençlerbirliği

ankara'nın süper lig'deki tek takımıdır.

9 şubat 2013 gençlerbirliği eskişehirspor maçı sonrası gençlerbirliği hakkında iki çift laf etme gerekliliği hissediyorum. çünkü problem çok açık ve kimse bunu engellemek için uğraşmıyor.

gençlerbirliği maçlarını son iki sezondur (2011-2012 ve 2012-2013) tribünden izliyorum, takip ediyorum.

2011-2012 sezonunda kurulan (yetiştirilen oyuncular sayesinde ki bunlarda soner aydoğdu ve yasin öztekin başta olmak üzere) kadro elde tutul(a)madı. buna bir şey diyemiyoruz çünkü kulübün politikası yetiştir-sat şeklinde. cavcav sağolsun.

2012-2013 sezonuna gelecek olursak;

ilk 8 hafta boyunca iyi oyun iyi skorlar.

içerde oynanan 19 ekim 2012 gençlerbirliği galatasaray maçında oynanan harika oyun ve alınan 3-3'lük skor.

ardından 4 kasım 2012 gençlerbirliği sb elazığspor maçında 2-1'lik yenilgi, kötü oyun ve dibe vuruş... gençlerbirliği bu mağlubiyetten sonra belini doğrultamadı. ilk sekiz haftanın kredisini kullanarak orta sıralarda kendine yer buldu.

sonra ligin ikinci yarısı başladı. devre arasında yapılan transferlerden björn vleminckx ikinci yarının ilk maçında tam dört gol birden atıyor ve gençler'i antalya deplasmanında 5-3'lük skoru almasını sağlıyordu. takım belki üç puan alıyordu ama bu göz boyama çok şeye mal olacaktı. gençlerbirliği taraftarları kendi aralarında uefa'ya katılma hesapları yapıyordu.

bunu destekleyen bir gelişme daha oldu. antalya maçından bir hafta sonra ankara'da akhisar belediye'yi 1-0'lık skorla deviriyordu(!) gençler. o maçta da tribündeydim. oynanan kötü bir oyun vardı. duran toptan gelen gol taraftarı coşturmaya yetmişti, gözüne perde inmesine de. akhisar'ın topları direkten dönüyordu, gençler kötü oynuyordu ama kimse görmüyordu. maç kazanılmıştı çünkü.

bir hafta sonra ordu deplasmanına akhisar'ı devirmenin mutluluğuyla gitmişti gençler. 9 haftadır galip gelemeyen ordu, gençler'i 2-0 yeniyor ve rahat nefes alıyordu. taraftar ise olur böyle şeyler diyor ve umudunu hâlâ koruyordu.

ve şimdi eskişehir karşılaşması. ankara'da son yıllarda ilk kez stad bu kadar doluyordu. fakat kötü oyun devam ediyordu.

peki bu kötü oyunun sebepleri nelerdi?

+ kaleci ramazan: yediği goller acemi işi. bunu gözünün önüne perde inen taraftar bile söylüyor.

+ cem can, aykut demir, ante kulusic, dusko tosic geri dörtlüsü: takımın en iyi işleyen kısmı burası. bu dört ismin her biri kaliteli ve işini çok iyi yapan isimler. özellikle herkesin tanıdığı aykut ve şu an pek ilgi görmeyen ama sol bek sıkıntısı çeken üç büyüklerin (hasan ali kaldırım, hakan balta) derdine deva olacak bir tosic.

+ özgür ileri: defansif sorunun en büyük nedeni bu adam. ön libero olarak, top gelince ayakları titriyor, çok hata yapıyor ve bu yüzden sorumluluk almaktan kaçıyor. topu hücuma taşıması da ayrı bir sıkıntı.

+ radoslav petrovic: ismi büyük, boyu büyük, oyunu kötü. fuat çapa'nın bu oyuncuda ısrar etmesini aklım almıyor. takıma katkısı sıfır.

+ randall azofeifa, jimmy durmaz, hurşut meriç: hepsi çok iyi oyuncular ama devamlılık problemlerinin olması gençler'i çok sıkıntıya sokuyor. bir maç çok iyi olsalar diğer maçta yoklar.

+ björn vleminckx: bakıp göreceğiz, bir maçta dört gol atması bizim de gözümüzü boyamasın.

+ dejan lekic: gençlerbirliği'nin elinde patlayan bir futbolcu. bütün taraftar bu konuda hemfikir. takıma zarar veriyor.

+ artun akçakın: gelecek vaadeden bir oyuncu. değerlendirilmeli.

velhasıl-ı kelam, temel sorun orta sahada. özgür, petroviç ikilisi başta olmak üzere diğer oyuncuların devamlılığının olmaması ve belki de en önemlisi gençelerbirliği'nin oyun tarzının rakipler tarafından çözülmesi (kanıt: ilk sekiz hafta iyi oyun iyi skorlar fakat çözülme sonrası berbatlık.) problemin nedenleridir.

bu problemleri çözme ise şu şekilde olur:

+ ilk ihtimal: fuat çapa'nın özgür-petroviç ikilisinden vazgeçmesi ki bu imkansız, yerine koyacağı oyuncular mevcut değil.

+ ikinci ihtimal: fuat çapa'nın teknik direktörlük felsefesini baştan sona değiştirerek yeni bir tarz benimsemesi.

+ üçüncü ihtimal: fuat çapa'nın aynen devam edip kötü sonuçlar sonrası teknik direktör değişikliğine maruz kalması.

+ dördüncü ihtimal: futbol şansının fuat çapa'dan yana olup takımın sezonu yine orta sıralarda bitirmesi.

gönül ister ki ankara'nın süper lig'deki tek temsilcisi iyi sonuçlar alsın, eski günlerine dönüp bizlere avrupa heyecanı yaşatsın ve benim gönlüm ikinci ihtimalden yana ama hayatın gerçekleri buna müsaade eder mi bilmem.

bekleyip göreceğiz.