bugün

2013 oscar ödül töreni

Son 10 yıldır böyle yapıyoruz: Oscar adayları açıklanınca, en iyi film adaylarının tamamını 1 ay içinde izliyoruz.

Dün, S. Spielberg'in Lincoln'ü ile Tarantino'nun Django'sını arka arkaya izledik.

Lincoln, Amerikalılar için bir tür Atatürk filmi… Lincoln dünya seyircisini ne kadar 'ilgilendirir'? Üstelik sadece Amerikalılar'ın anlayabilecekleri yığınla 'referans' var filmde… OSCAR seçicileri, 'dünya seyircisinin bir filmi keyifle izleyebilme' talebini ne kadar dikkate alır? Sonuçta bu, Amerikan sinema endüstrisinin ödülü…

Elbette 'merakla' izledik Lincoln'ü ama, dünya pazarında iş yapacak bir film değil: Çünkü Lincoln, 'dünyanın malı' değil.

Lincoln'ün köleliği kaldırmak konusundaki siyasi ayak oyunlarını izledikten sonra üstüne Djanga - Tarantino, CUK oturdu.

Djanga'da, kölelik Amerikasında, köle olmaktan kurtulan bir zencinin, KOVBOYLUK hikayesi anlatılıyor.

Sergio Leone'nin spagetti westernlerindeki hava var Taraintino'nun Djanga'sında - Müzikler de zaten Ennio Morricone'den.

Zencilerin, köleliğe bu kadar az başkaldırmış olmalarını insanın 'havsalası' almıyor.

Tarantino'nunki, karikatürize edilmiş seyirlik bir fantezi. Ama ÇOOK uzun; tam 165 dakika. Yuh!!!

Kanlı sahneleri Sam Peckinpah vari estetize etmiş Tarantino - insanlardan çok estetik KAN FIŞKIRIYOR - öyle yani...

Tarantino'nun filmi bana Obama'nın yazdığı otobiyografik kitabı hatırlattı.
Obama'nın hayatını anlatan bir kitap okumuştum: Babamdan hayaller… O kitapta, üniversite yıllarında, Obama ile bir siyahi arkadaşına bir iranlı diyor ki: "Size inanamıyorum; özgürlüğünüz elinizden alındı, ama siz neredeyse 150 - 200 yıl sessiz kaldınız. Olmaz böyle şey!"

iranlı, 'Siz zencilere yapılan, biz iranlılara yapılacaktı; dünyayı ayağa kaldırırdık" demeye getiriyor.

Obama, iranlı üniversite öğrencisine bir yanıt veriyor ama pek ikna edici değil. (En azından beni ikna etmedi...