bugün

zeytinburnu

"insan memleketinin niye sever?başka çaresi yoktur da ondan ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir.burayı seversen burası dünyanın en güzel yeridir ama dünyanın en güzel yernin sevmezsen orası dünyanın en güzel yeri değildir."

vizontele de başkanın konuşmasıdır yukarıdaki.bu konuşma 21 senedir yaşadığımız zeytinburnu'nun bizim için vazgeçilmez olduğunu anlatması bakımından gayet önemlidir.sokak başlarında takılanları,hırsızı,içkicisi,hacısı hocasıyla artık benliğimizde iyice yer etmiş bir semptir zeytinburnu.

hafızamda hatırladığım en eski karede gecekondulu,tozlu sokaklarında koşuşturuyorduk.abilerimiz top oynar biz de şanslıysak kalede kendimize yer bulabilirdik.sonraları biz de top oynamaya başladık.sabah cıkar akşam girerdik eve.

artık gecekondular birbiri ardına yıkılmaya binalaşmaya başlamıştı.inşaatlarda oynamaya başladık biz de.gayet zevkli de olabiliyordu.tabi ayağımıza batan çivileri saymazsak.

ilkokul,ortaokul ve liseyi zeytinburnu'nda okuduk.okul önlerinde bekleyen güzide insanların eşliğinde.simitçisini de seviyorduk,salepçisini,midyecisini de...çok güzeldi okul yılları zeytinburnu'nda.tabi cuma günleri istiklal marşından sonra çıkan kavgaları saymazsak...

artık gelişti zeytinburnu.alış-veriş merkeziyle,caddeleriyle...tüm yenilikler başka bir cehre kazandırdı zeytinburnu'na.tabi yıkılmadan önce herkese ekmek sağlayan tekstil fabrikasının yokluğunu saymazsak...

şimdi dönüp de baktığım zaman geçmişe,çok güzel günlerim olmuş bu semptte.alışkanlıktır artık burası.bizim için dünyanın en güzel yeridir de ayrıca...