bugün

beyin ölümü

Organ Nakli yasası'ndaki tıbbi ölüm hali hukukta da ölüm olarak kabul edilir. Nöroloji, Nöoşirurji, anestezi ve kardiyoloji uzmanlarınca oluşturulan kurul tarafından kararı verilir. Beyin fonksiyonlarını gösteren bir "koma skorlama" tabiri vardır. Buna göre sağlıklı bir insanın koma skorlaması 15 puandır. 7-8 puanın altı koma, 5 puan ve altı derin koma, eğer 3 puan ve altı ise artık beyin ölümü gerçekleşmiş demektir. 3 puan tespiti yapıldıktan sonra, her hastanede bulunan "beyin ölümü tespit kurulu" gelir ve vaka incelenip beyin ölümü tanısı konur. Beyin ölümü artık ölümdür, geri dönüş yoktur. Beyin ölümünden sonra kalp atışının hayati anlamı yoktur. Beyin öldükten sonra kalp makineye bağlı olsa da 24-48 saat içinde durur. Bu aşamada organ bağışı yapılabilir. Ama bazı savcılar bu durumdan yani tıbbi ve hukuki konulardaki deneyimleri yetersiz olduğu için organ alınmasına izin vermezler. Bu durumda ölen kişiden organ da alınamaz ve ölen kalanlara hem umut hem de can veremeden toprağa girer. Bu konuda en son örnek Kasım ayının ilk haftasında bir trafik kazası sonucu beyin ölümü gerçekleşen 11 yaşındaki Melike'nin organları aile kabul etmesine rağmen Savcı Mustafa Aksu'nun beyin ölümünü gerçek bir ölüm hali olarak kabul etmemesi ve organlarının alınmasına izin vermemesi sonucu yaşandı. Küçük Melike'nin kısa bir süre sonrada kalbi durunca organları alınamadan toprağa verildi. Ülkemizde zaten organ bağışının çok kısıtlı olması yetmezmiş gibi savcılarımızın ilgili kanun hükmünde açıkça belirtilmesine rağmen deneyimsiz ve eğitimsiz olmaları başka canlara da mal oluyor.