bugün

vitrin

yılmaz özdil'in 18 mayıs tarihli yazısının başlığıdır. aşağıda yazılı olanlar, yılmaz özdil'in sabah gazetesindeki 18 mayıs 2007 tarihli köşesinden birebir alıntıdır. ampül kafalılara ayar vermek üzere, sözlük yazarı edasıyla yazılmıştır.

Vitrin

Şimdi bak...
Bir tane Alevi bulun.
Bir tane havalı sarışın kadın.
Bir gayrimüslim.
Bir de emekli general.
Yok, general bulamayız...
Subay eşi falan bulun.
Bir futbolcu.
Fırıldak bir liboş.
Ha bi de...
Özde değil sözde solcu ayarlayın.

Nedir bu?
Vitrin.

"Biz sizin bildiğiniz gibi değiliz, değiştik" demeye çalışanlar, vitrin yeniliyor.

Halbuki, hepimiz biliyoruz ki, bu arkadaşlar, Uğur Dündar ve Arena ekibi tarafından basılan pastanelere benziyor aslında.
Vitrinde tiramisu.
içeri bi dalıyorsun...
Mutfakta fareler cirit atıyor.
Duvarda örümcekler...
Profiterol, kenefte yapılıyor.
Usta dediğin adam, safi hijyen.
Önce işiyor, sonra hamur yoğuruyor.
Ayakta şıpıdık terlikler.
Kamerayı burnuna sokunca...
Kafaya bone takıyor.

Giriyorsun detaya...
Şeker, boyalı.
Elektrik, kaçak.
Fatura, naylon.
Bakıyorsun sicile...
Daha önce yufkacılık ve kadayıfçılık yaparken basılmış, mühürlenmiş zaten.

Kardeşim, sen ne zaman çağdaş bir işletme olacaksın diye sor...
Mazereti hazır.
Ne var yani der, pişkin pişkin, tatlıysa tatlı işte... fakir fukara taş mı yesin?

Onun için, siz siz olun...
Vitrine sakın kanmayın. Mutfağını temiz tutmayan pastaneden alışveriş yapmayın.