bugün

reklam

kavram olarak, dilimize ''çağırmak'' anlamına gelen latince ''clamare'' ve Fransızca ''reclame'' kelimelerinden geçmiştir. Reklamın işlevi; tüketicileri kapitalizme, kapitalizmin metalarına, markalarına tapınmaya çağırmaktır.Kapitalizm için reklamın öncelikli işlerinden biri, toplumsal pazarlamacılıktır. Kapitalizmin aşırı üretim krizlerinin adeta kronikleştiği tekelci aşamada, özellikle de son on yıllarda reklamcılık sektörü, kar realizasyonunu zorla gerçekleştirmenin araçlarından biridir. Zorladır, çünkü reklamcılık, ilk dönemlerindeki basitçe ''ürün tanıtımı'' ile sınırlı olan işlevini genişletmiştir. Kapitalist kültürün rafine ruhunu oluşturan dev çaplı bir bilinç endüstrisi, psikolojik, ideo-kültürel baskı ve egemenlik mekanizması haline gelmiştir. Reklamcılığın kendisi kapitalizmin bir ürünü olmakla birlikte, günümüzde ulaştığı yoğunluk ve yaygınlık düzeyi ile toplumsal kültür, alışkanlık ve bakış açılarının değiştirilmesinde de önemli etkiler yaratabilmektedir. Bunu ''her şeyin metalaşması'' paralelinde ''her şeyin reklamlaşması''ndan görmek mümkündür.