bugün

türk solu

ülkemizde sol, biri kemalist diğeri solcu olmak üzere iki kimlik taşır. bu kimliklerden kemalizm yakıştırmayı, sol ise gerçeği temsil eder. kapitalist sistemde üretime katılanların payı piyasa düzeni içinde belirlenir. bu payın adaletli ve isabetli olup olmadığının tartışılması abestir. ekonomi amaçsızdır. daha doğru bir ifade ile, amaç sistemin içinde gizlidir. ona yön vermeye çalışmak, bozmak anlamına gelir.

sol düşünceye göre üretim toplumsaldır. bir vücudun organları gibi, üretime katılanlar bir bütün için gerekli ve farklı işlevleri yaparlar. bunların paylarını matematiksel olarak hesaplamak imkansız ve anlamsızdır. bölüşüm bir amaca yönelik olarak toplumu temsil eden devlet tarafından yapılır. amaç ekonomiyi sağlıklı tutmak ve sürekli gelişmesini sağlamaktır. sosyal adalet başlı başına bir amaç değildir ve yukarıdaki amaca hizmet ettiği ölçüde gereklidir.

devletin üretim mallarının mülkiyetine sahip olması bir ilke sorunu değildir. şartlara göre tamamen özel teşebbüse bırakılabilir ya da tersine devlet sahiplenebilir. üst yapı kuramları, yani din, hukuk, ahlak ve benzerleri bir başlangıç değil, ekonomik yapının belirlediği bir sonuçtur.
hukuka uygun ekonomi ve toplum yapısı olamaz. ekonomik yapının belirlediği toplumsal değerler ve kurallar vardır. herkesin sandığı gibi, özgürlükler insana verilmiş bir konfor aracı değildir. sistemin gelişmesini sağlayan temel bir gerekliliktir. eğer alt yapıdaki gelişmelerin, genel olarak düzen diyebileceğimiz üst yapıyı değiştirmesi engellenirse sistem tıkanır.

eğer türk solu solcu olsaydı ak parti'nin başarısı karşısında bugünkü tepkiyi göstermezdi. çünkü sonuçlar iradesizdir. asıl irade sebeplerdedir. sol, tıpkı bir yol mühendisinin önüne çıkan bir dağ karşısında davrandığı gibi kızmadan, itham etmeden sorunu çözmelidir. oysa sergilenen tavır tam bir kemalist tepkidir.

kemalist söylem, solu olmazsa olmaz unursurlarından kopararak onu jakoben ve ittihatçı bir kimliğin içine sürüklemiştir. mesela soy farklılıklarının hiçbir anlam taşımadığı sol düşünce, türkiye'de en şoven milliyetçiliğin temsilcilerinden biri olmuştur. şimdi bu sol yol ayrımındadır ve iki kimlikten birini bırakmak zorundadır. sorun, çok iyi bildiği ve sevdiği kemalizm'i mi yoksa sadece adını taşıdığı solu mu terk edeceği noktasındadır.