bugün

deniz

saygı duyuyorum, seviyorum...
bu ismi taşıdığında farkında olmak gerekir neyle karşı karşıya olduğunun.

dik durması ve gülümsemesi gerekir insanın.
çünkü o gülüşe kimin ne zaman bakacağı belli olmaz.
bakıldığında da dik durmalı insan.
bakana bakıldığında arkasında durmalı bakılan, bakmak fiilinin.
durmuyorsa bilmeli her adımın dünya üzerinde bir anlamı olduğunun.

o kurmamalı kendi dünyasını bakan kurmalı dünyalarını.
kurmuştu da boncukland'larını.
insanlar boncuk boncuk olmuştu gözünde bakanın.
karaboncuk, sarıboncuk ve daha nice boncuk nesilleri.

kız en güzel en hafif giysisini giymedi
ama oğlan renkli bi dünya boyamıştı çoktan.
ne yapsındı, zamanı gelmişti
bundan bir yıl, üç yıl sonrasında ne olup biteceğini bekleyemezdi.

arkadaş olamazdı. çünkü artık nicel birikimler nitel sıçramalar yaratmıştı.
baktı...sustu...konuştu...
ders verdi(!)
kalkalım dedi.
"madem ki bu kerre mağlubuz netsek neylesek zaid
gayrı uzatman sözü
madem ki fetva bize aid
verin ki basak bağrımıza mührümüzü."

korkak olmayacak insan sevgi karşısında
cesur olacak bakana karşı
büyüsüne kapılınacak o anın
ama etkisi 24 saat yazan deodorant kullanır gibi değil

GiT! denildi. buyruk kesindi.