bugün
- hemşire kızlar nasıl oluyor23
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam16
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks16
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- anın görüntüsü15
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi28
- iğrenç bir his tarif et44
- sözlük yazarlarının abileri11
- japonyada düşen insana yardım edenler9
- aşkta yaş farkı önemli midir15
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek18
- erkek çocuk için isim önerileri9
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- insanlar melek mi şeytan mı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi17
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız13
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- en yaşlı özelliğiniz17
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz43
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- yakışıklı ama zengin erkek12
- icardi190520
- özgür özel10
- suriyeliler suriye'ye dönsün13
- fake hesabım için nick önerileri9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız10
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- insana kendini kötü hissettiren şeyler13
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması8
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması15
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı13
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- 1 mayıs8
- ahirette sorulacak ilk soru8
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması14
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz9
atatürk tarafından getirilen musevi bilim adamları
Avrupa'daki nazi zulmünden kurtarılarak Türkiye'ye getirilen ve Türk Üniversitelerinde yıllarca ders verip modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kilometre taşlarından biri olan bilim adamlarıdır.
Atatürk'ün bilime verdiği değerin en önemli göstergelerinden biri de bu bilim adamlarına verilen maaştır.
Türkiye'de bir profesör 150 lira aylık alırken, yabancı profesöre 500-800 lira aylık verildi. bu miktar, milletvekili maaşlarının üç katıydı.yoksul bütçeye karşın bu denli yüksek ücret ödenmesi, o günkü yöneticilerin bilime ve aydınlanmaya verdikleri önemin bir göstergesiydi.
işte o dönem nazilerden çekindikleri için Medeni Avrupa tarafından kabul edilmeyen, ingiltere ve Fransa'nın "vizeleri yok" bahanesiyle geri çevirdiği, Abd'nin kabul etmediği, lakin Atatürk'ün talimatıyla kahraman Türk bürokratları tarafından her birinin ayrı birer filmi çekilecek hikayelerle Türkiye'ye getirilen, Türk Milleti'nin eğitimi için Türk üniversitelerinde, müzelerinde, hastanelerinde, laboratuarlarında çalışan bilim adamlarımız;
Andreas Schwarz: hukuk profesörü.
Karl Strupp: hukuk profesörü.
Wilhelm Röpke: ekonomist.
Dankwart Rüstow: iktisat profesörü.
Gerhard Kessler: ekonomist.
Umberto Ricci: iktisatçı.
Fritz Neumark: hesap, vergi uzmanı.
Fritz Arndt: kimya profesörü.
Erich Frank: insülini bulan profesör.
Hans Reichenbach: mantık-felsefe profesörü.
Curt Kosswig: zoolog.
Wilhelm Liepman: dünyaca ünlü jinekolog.
Benno Landsberger: asurolog, sümerolog-tarihçi.
Georg Rohde: filoloji profesörü.
Alfred Heilbronn: botanikçi.
Richard Von Mises: matematik profesörü.
Clemens Holzmeister: mimar.(tbmm binası)
Bruno Taut: mimar.
Ernst Hirsch: hukuk profesörü.
Rudolf Belling: heykeltraş.
Alfred isaac: iktisat profesörü.
Herbert Louis: coğrafya profesörü.
Erich Auerbach: filolog.
Traugott Fuchs: filolog.
Karl Steuerwald: filolog.
Karl Menges: filolog.
Clemens Möller: filolog.
Felix Haurowitz: kimya profesörü.
Hubert Melzig: filolog.
Philip Schwartz: tıp profesörü.
Rudolf Nissen: tıp profesörü.
Wilhelm Salomon-calvi: jeolog
Harry Dember: fizik profesörü.
Paul Hindemith: besteci-müzisyen.
Eduard Zuckmayer: müzisyen.
Gustov Oelsner: şehir plancısı, mimar.
Alfred Marchionin: ankara üniversitesi tıp fakültesi'nin kurucusu.
Joseph Igersheimer: profesör, göz mütehassısı.
Carl Ebert: opera sanatçısı. profesör.
Kurt Bittel: arkeolog.
Hans Güstav: arkeolog.
Alfred Kantorowicz: istanbul dişçilik fakültesi'nin kurucusu profesör.
Leo Spitzer: edebiyat profesörü.
Erwin Freundlich: astronomi profesörü.
Ernst Von Aster: felsefe tarihçisi profesör.
Wilhelm Peters: psikolog profesör.
Gustov Güterbock: hititoloji profesörü.
Ernst Rudolf Reuter: şehir plancısı-mimar.(daha sonra batı berlin'in ilk belediye başkanı)
Walter Ruben: arkeolog-tarihçi.
Wolfram Eberhard: sinolog.
Annemarie von Gabain: sinolog.
Ne yazık ki bu bilim insanlarının pek çoğu 1950'li yıllarda Demokrat Parti'nin sağladığı fevkalade demokratik ortamdan ötürü Türkiye'yi terk etmişler, yine Almanya başta olmak üzre başka memleketlerde faaliyetlerine devam etmek zorunda kalmışlardır.
işte çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin yaratıcısı Atatürk'ün her ayrıntısını en ince noktasına kadar düşünerek bina ettiği Türkiye Cumhuriyeti, ve günümüzde Marmaray kazılarında çıkan tarihi eserlere "çanak çömlek" diyenlerin yönettiği Türkiye Cumhuriyeti...
ne acı...
Son olarak T.C Başbakanlık arşivinde bulunan Atatürk'ün Prof. Albert Einstein nezdinde Musevi bilim adamlarını Türkiye'ye davet edişinin ardından, Albert Einstein'in cevabı olan mektupların görselleri ile yazıyı fazla uzatmadan noktalayalım ve birkaç dakika da olsa sizleri dün'ün Türkiyesi ile bugün'ün Türkiyesi'ni mukayese etmeyle başbaşa bırakalım...
Albert Einstein'in Başvekil ismet inönü'ye mektubu;(Mektup Başbakan ismet Paşa ve devlet kanalıyla Atatürk'e gönderilmişti.)
görsel
--alıntı--
Ben sadık hizmetkarınız Prof. Albert Einstein! Almanya'dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarını Türkiye'de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum.
--alıntı--
mektubun tercüme edilmiş hali;
görsel
Buna benzer bir hamleyi 19. yüzyılda ikinci Abdülhamid Han yapmış, Pastour'ü Türkiye'ye davet etmişti.
işte ikinci abdülhamid han ile Atatürk arasında geçen süreçte üç kıtaya yayılmış Osmanlı imparatorluğu parçalanmış, Abdülhamid Han'ın izinden giden Mustafa Kemal ise Anadolu'nun küllerinden yeni bir millet yaratmayı başarmıştır...
http://tarihturklerdebasl...gi-musevi-bilim-adamlari/
Avrupa'daki nazi zulmünden kurtarılarak Türkiye'ye getirilen ve Türk Üniversitelerinde yıllarca ders verip modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kilometre taşlarından biri olan bilim adamlarıdır.
Atatürk'ün bilime verdiği değerin en önemli göstergelerinden biri de bu bilim adamlarına verilen maaştır.
Türkiye'de bir profesör 150 lira aylık alırken, yabancı profesöre 500-800 lira aylık verildi. bu miktar, milletvekili maaşlarının üç katıydı.yoksul bütçeye karşın bu denli yüksek ücret ödenmesi, o günkü yöneticilerin bilime ve aydınlanmaya verdikleri önemin bir göstergesiydi.
işte o dönem nazilerden çekindikleri için Medeni Avrupa tarafından kabul edilmeyen, ingiltere ve Fransa'nın "vizeleri yok" bahanesiyle geri çevirdiği, Abd'nin kabul etmediği, lakin Atatürk'ün talimatıyla kahraman Türk bürokratları tarafından her birinin ayrı birer filmi çekilecek hikayelerle Türkiye'ye getirilen, Türk Milleti'nin eğitimi için Türk üniversitelerinde, müzelerinde, hastanelerinde, laboratuarlarında çalışan bilim adamlarımız;
Andreas Schwarz: hukuk profesörü.
Karl Strupp: hukuk profesörü.
Wilhelm Röpke: ekonomist.
Dankwart Rüstow: iktisat profesörü.
Gerhard Kessler: ekonomist.
Umberto Ricci: iktisatçı.
Fritz Neumark: hesap, vergi uzmanı.
Fritz Arndt: kimya profesörü.
Erich Frank: insülini bulan profesör.
Hans Reichenbach: mantık-felsefe profesörü.
Curt Kosswig: zoolog.
Wilhelm Liepman: dünyaca ünlü jinekolog.
Benno Landsberger: asurolog, sümerolog-tarihçi.
Georg Rohde: filoloji profesörü.
Alfred Heilbronn: botanikçi.
Richard Von Mises: matematik profesörü.
Clemens Holzmeister: mimar.(tbmm binası)
Bruno Taut: mimar.
Ernst Hirsch: hukuk profesörü.
Rudolf Belling: heykeltraş.
Alfred isaac: iktisat profesörü.
Herbert Louis: coğrafya profesörü.
Erich Auerbach: filolog.
Traugott Fuchs: filolog.
Karl Steuerwald: filolog.
Karl Menges: filolog.
Clemens Möller: filolog.
Felix Haurowitz: kimya profesörü.
Hubert Melzig: filolog.
Philip Schwartz: tıp profesörü.
Rudolf Nissen: tıp profesörü.
Wilhelm Salomon-calvi: jeolog
Harry Dember: fizik profesörü.
Paul Hindemith: besteci-müzisyen.
Eduard Zuckmayer: müzisyen.
Gustov Oelsner: şehir plancısı, mimar.
Alfred Marchionin: ankara üniversitesi tıp fakültesi'nin kurucusu.
Joseph Igersheimer: profesör, göz mütehassısı.
Carl Ebert: opera sanatçısı. profesör.
Kurt Bittel: arkeolog.
Hans Güstav: arkeolog.
Alfred Kantorowicz: istanbul dişçilik fakültesi'nin kurucusu profesör.
Leo Spitzer: edebiyat profesörü.
Erwin Freundlich: astronomi profesörü.
Ernst Von Aster: felsefe tarihçisi profesör.
Wilhelm Peters: psikolog profesör.
Gustov Güterbock: hititoloji profesörü.
Ernst Rudolf Reuter: şehir plancısı-mimar.(daha sonra batı berlin'in ilk belediye başkanı)
Walter Ruben: arkeolog-tarihçi.
Wolfram Eberhard: sinolog.
Annemarie von Gabain: sinolog.
Ne yazık ki bu bilim insanlarının pek çoğu 1950'li yıllarda Demokrat Parti'nin sağladığı fevkalade demokratik ortamdan ötürü Türkiye'yi terk etmişler, yine Almanya başta olmak üzre başka memleketlerde faaliyetlerine devam etmek zorunda kalmışlardır.
işte çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin yaratıcısı Atatürk'ün her ayrıntısını en ince noktasına kadar düşünerek bina ettiği Türkiye Cumhuriyeti, ve günümüzde Marmaray kazılarında çıkan tarihi eserlere "çanak çömlek" diyenlerin yönettiği Türkiye Cumhuriyeti...
ne acı...
Son olarak T.C Başbakanlık arşivinde bulunan Atatürk'ün Prof. Albert Einstein nezdinde Musevi bilim adamlarını Türkiye'ye davet edişinin ardından, Albert Einstein'in cevabı olan mektupların görselleri ile yazıyı fazla uzatmadan noktalayalım ve birkaç dakika da olsa sizleri dün'ün Türkiyesi ile bugün'ün Türkiyesi'ni mukayese etmeyle başbaşa bırakalım...
Albert Einstein'in Başvekil ismet inönü'ye mektubu;(Mektup Başbakan ismet Paşa ve devlet kanalıyla Atatürk'e gönderilmişti.)
görsel
--alıntı--
Ben sadık hizmetkarınız Prof. Albert Einstein! Almanya'dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarını Türkiye'de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum.
--alıntı--
mektubun tercüme edilmiş hali;
görsel
Buna benzer bir hamleyi 19. yüzyılda ikinci Abdülhamid Han yapmış, Pastour'ü Türkiye'ye davet etmişti.
işte ikinci abdülhamid han ile Atatürk arasında geçen süreçte üç kıtaya yayılmış Osmanlı imparatorluğu parçalanmış, Abdülhamid Han'ın izinden giden Mustafa Kemal ise Anadolu'nun küllerinden yeni bir millet yaratmayı başarmıştır...
http://tarihturklerdebasl...gi-musevi-bilim-adamlari/
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar