bugün

eski yunan

doğrudan demokrasi'nin beşiği olarak görülüyor olsa da, kavramın içerisi biraz ardalandığında, pek de dile getirildiği gibi olmadığı saptanabilir.

her şeyden önce, bir toplumda köle varsa, o toplum demokratik değildir!

bunla beraber; vatandaşlık tanımının yapılışına, ve içerisinin dolduruluşuna göre, antik yunanda hüküm süren sistemde az-çok belli olur.

kadınların, çocukların, tutuklu, köle ve meteikosların seçmen sayılmadığı bir toplumda, "seçmen" hüviyetine sahip kişi sayısı, 4-5 bin dolaylarında seyrediyordu. hal böyle olunca yılın belli dönemlerinde, tepelerde toplanıp, her kesimden halkın katılımıyla karar alınması kolay oluyordu.

ne zaman ki toplumların popülasyonu artışa geçti, demokrasi'nin uygulanabilitesi azaldı. bu bağlamda, nüfus ve refah oranının balanslı seyrttiği isviçre kantonlarında, bu sistemin neden hala tıkır tıkır işlediği anlaşılabilir.