bugün

arabamı şerefsizlerin ülkesinde bıraktım

ahmet kaya ;
bununla ilgili pek çok açıklama yaptım. fransa'da liberation, humanite gibi gazeteler bile yer verdi ama benim ülkem bundan haberdar edilmedi. yine de hala inanmak istiyorum; dürüst ve cesur insanların da olduğu bir ülke ise türkiye, yani türkiye böyle insanlar yetiştirdiyse onlar tam da şimdi göstermeliler kendilerini ve bu cümlelerimi aynen yayınlamalılar:

dünyanın her yerinde ve her ülkesinde şerefliler ve şerefsizler vardır. türkiye halkı bunları bilir ve benim bütün bir halkı kastederek bu kelimeyi telaffuz etmeyeceğimi de bilir. ben sözünü sakınmayan bir insanım bunu da bilir. benim 64 milyon insana şerefsiz demeyecek kadar büyük bir yüreğin sahibi olduğumu da bilir, bilmelidir.

kocaman bir halka şerefsiz demek de ayrıca kimin haddi ve hakkı olabilir? üstelik dünya görüşü, hayata olan inancı, halkın içtenliği ve mağduriyeti üzerine kurulu aykırı bir sanatçı bunu diyebilir mi? şerefsizlik üzerine atılmış o inanılmaz derecede kışkırtıcı manşetin altında, ellili yaşına yaklaşmış bir sanatçının içinde doğduğu ve yetiştiği kültürün parçası olduğunu, bu başlığı atanlar bilmiyor mu sanıyorsunuz? biliyorlar ama ne fayda!..

benim bütün bir halkı kastederek şerefsiz demediğimi ve demeyeceğimi bilen ve bu kışkırtıcı başlığı atanların daha namuslu ve daha ahlaklı olmalarını dilemekten başka yapacak fazla bir şey yok. bu kocaman haksızlığı kime havale edeyim bilemiyorum..

nebil özgentürk -peki kimler için şerefsiz dedin?

ahmet kaya -avrupadaki bir konserimde malum magazin gazetecileri derneği ödül töreni'ne değinerek, kendime bir araba almıştım. 42 yıldır bu ülkede yaşadığım ve ürettiğim halde, bir açıklamamdan dolayı o ödül töreninde beni bir gecede vatan haini ve bölücü olarak nitelendiren bir kaç şerefsizin yüzünden, o arabayı keyifle kullanamadım bile dedim. ancak bu sözlerim 64 milyon insana şerefsiz demişim gibi çarpıtılarak lanse edildi.. daha ne diyebilirim ki?

nebil özgentürk - ahmet kaya röportajı.. 1999 paris/fransa..